Yüzyıllar önce mağaralara resim çizen insanların amacı, kendini ifade etme ve kendinden başka biriyle iletişim kurma isteğiydi. Bugüne dönüp baktığımızda da bu ihtiyacımız hala bizimle. En büyük ihtiyaçlarımızdan biri iletişim kurmak. Doğduğumuz andan itibaren, hayatımızı iletişim sayesinde sürdürüyoruz. Annemiz dahil hiç kimseyle hiçbir yolla iletişim kurmadan hayata adapte olmaya çalıştığınızı düşünün. Ne ağlayabiliyor, ne gülebiliyor, ne bir ses çıkartabiliyorsunuz. Bu kadar temel bir ihtiyacı karşılamak için doğuştan iletişim kurma becerisine sahibiz gibi görünebilir. Ama aslında hiç de öyle değil. Çoğunlukla karşılıklı monologlar kurarak diyalog kurmaktan uzak iletişim örüntülerine sahibiz. Kendimizi bildik bileli matematik, fen, dil bilgisi öğreniyoruz ama birbirimizle nasıl iletişim kuracağımıza dair bir bilgi bize öğretilmiyor. Eğer şanslıysak aile üyelerimizden iletişime dair beceriler edinebiliyoruz. Peki ya şanslı değilsek? O zaman kendimizin bu beceriyi geliştirmesi gerekiyor.
İşte bu nedenle iletişim becerilerini güçlendirmenize yardımcı olabilmek için yazılarımda iletişim konusuna ayrı bir önem veriyorum. Daha önce kendini açma becerisi ile ilgili yazdığım yazılarımdan kendinizi nasıl daha iyi ifade edeceğinize dair önerilerime ulaşabilirsiniz. Bugünün konusu ise kendini ifade etmek değil, konuşan kişiye empatiyle yaklaşabilmek!
Empatik yaklaşmanın 3 adımı
En kısa tanımı ile empati, başkalarının yaşadıklarını saygıyla anlama halidir. Hepimiz anlaşılmak istiyoruz. Hepimiz anlaşılmak istiyorken bir başkasının da bunu istediğini görmezden gelip onu yargılamadan sadece dinlemeyi ihmal ediyoruz.
Eğer bize empatiyle yaklaşılmasını istiyorsak önce bunu karşımızdaki kişiye öğretmemiz gerekebilir. Bu nedenle bize nasıl yaklaşıldığından bağımsız olarak karşı tarafa empatik yaklaşmak hayatı güzelleştirmek için atacağımız en güzel adımlardan biri olacaktır. Öyleyse haydi birlikte empatik yaklaşmayı 3 adımda ele alalım!
Dikkati odaklamak
Eğer biriyle empatik bir iletişim kurmak istiyorsak önce zihnimizi ön yargılarımızdan, kendi meşguliyetimizden arındırarak dikkatimizi karşımızdaki kişinin vermek istediği mesaja odaklamalıyız. Halbuki birini dinlerken ya kendimizi haklı çıkarmak için açığını bulmaya ya da onu teselli edecek bir cümle bulmaya odaklanıyoruz. Oysa dikkatimiz aynı anda pek çok yere odaklanamaz. Sadece tek bir konuya odaklanabilir. Biz kendi düşüncelerimize dikkat verdiğimizde karşımızdaki kişinin gerçekten ne söylemek istediğini anlamaktan oldukça uzaklaşırız.
İhtiyacı fark etmek
Karşımızdaki bize ne anlatırsa anlatsın en öncelikli ihtiyacı anlaşılma ihtiyacıdır. Bu ihtiyacı fark ederek ve kişinin söylediklerini dinleyerek, gerçekten neye ihtiyacı olduğunu, neler hissettiğini, neler düşündüğünü anlamaya çalışarak karşımızdakine onun farkında olduğumuzu hissettirebiliriz. Bir kişinin duygu ve ihtiyaçlarına kulak verdiğinizde umduğunuzdan çok daha derin bir ilişki geliştirirsiniz.
Anladığını belli etmek
Karşınızdaki kişiyi gerçekten dinleyip neye ihtiyacı olduğunu, ne düşündüğünü ve ne hissettiğini kendi yorumlarınızı katmadan olduğu gibi anlayarak ve bunu karşı tarafla paylaşarak karşıdaki kişiye anlaşıldığına dair bir mesaj vermek empatik iletişimi tamamlar. Duyduğunuz cümleleri kendi kelimelerinizle tekrar ifade etmek, karşıdaki kişiyle empati kurduğunuzu belli edecek yollardan biridir. Örneğin “Annemin sağlığıyla ilgili çok endişeliyim. Bir an önce hastaneye gidip tahlil olmasını istiyorum ancak bir türlü laf dinletemiyorum,” diyen bir arkadaşınıza, “Annenin sağlığını ihmal etmesinin seni epey kaygılandırdığını anlıyorum,” gibi bir cevap vermek karşıdaki kişiyi anladığınızı belli eden bir cevap olacaktır ve kişide anlaşıldığına dair bir his uyandıracaktır.
Empatik yaklaşımda kaçınılması gereken tutumlar
Empati kurmaya çabalarken eski alışkanlıklarımız peşimizi bırakmayabilir. Oysa ki çoğu tutumumuz bizi empati kurmaktan alıkoyar. Çoğu tepkimiz kişiyi anlaşıldığını hissettirmektense anlaşılmadığını hissettirir. Aşağıda empatiye ket vuran bazı tutumları bulabilirsiniz.
- Tavsiye vermek
- Üste çıkmak
- Ders vermek
- Teselli etmek
- Üstünü örtmek
- Sorgulamak
- Düzeltmek