İlişkinizde son zamanlarda birbirinizden uzak ve kopuk hissediyor olabilirsiniz. Belki de çok kavga ediyorsunuzdur. Ya da belki hiçbir şey gerçekten ‘yanlış’ değildir; ancak ilişkiniz size biraz sıkıcı gelmeye başlamıştır. Birçok insan, bu duygular ortaya çıkar çıkmaz bunları işlerin artık yürümediğine dair işaret olarak kabul edip ilişkiyi sonlandırmak için acele eder. Ancak Lisanslı Çift ve Seks Terapisti Jessa Zimmerman’a göre, bir ilişkide mutsuz hissetmek mutlaka gemiyi terk etme zamanının geldiği anlamına gelmez.
Her ilişki döngülerden geçer.
Jessa Zimmerman’a göre, bir ilişkide zaman zaman mutsuz olmak aslında tamamen normaldir. “Hayatımızın hiçbir döneminde %100 mutlu olamayız.” diye belirtiyor. Örneğin, hayalinizdeki işte çalışıyor olabilirsiniz, ancak bu, işin stresli veya sıradan olduğu bazı dönemleri olmayacağı anlamına gelmez.
Konfor ve büyüme döngülerini anlamak
Zimmerman, özellikle romantik ilişkilerin konfor döngüleri ve büyüme döngülerinden geçme eğiliminde olduğunu söylüyor. Konfor döngüleri, ilişkinin olumlu, istikrarlı ve neredeyse otomatik pilotta gibi hissedildiği dönemlerdir. Öte yandan büyüme döngüleri, partnerlerden birinin ya da her ikisinin de ilişkideki bir şeyden mutsuz olduğu dönemlerdir. Zimmerman, “Bu, çalışmaya, büyümeye ve değişmeye çağrıldığımız zamandır. Partnerimizin neye ihtiyacı olduğunu önemsememiz ve onun da bizi önemsemesi gerekir.” diyor.
Başka bir deyişle, ilişkinizde bir şeylerin yolunda gitmediğini hissetmek her zaman ayrılmanız gerektiğine dair bir işaret değildir. Aksine Zimmerman, temelde tüm çiftlerin kaçınılmaz olarak hoşnutsuzluk dönemlerinden geçeceğini, zorluklar ve keyifsizlikler üzerinde çalışmaları gerekeceğini, ancak bu çalışmayı yaparlarsa, başka bir rahatlık ve neşe döneminin bunu takip edeceğini savunuyor. Bu, birlikte yaşadığımız hayatın doğal akışıdır.
Bir ilişkinin gerçekten yürümediğini nasıl anlarız?
Bir ilişkide olmanın tüm amacı birbirimizin hayatına neşe kaymak, yol arkadaşlığı yapmak ve destek vermektedir. Bu gerçekleşmediğinde, nedenini ve mümkünse o yere nasıl geri dönüleceğini bulmak önemlidir. Eğer mümkün değilse, her iki tarafın da iyiliği için yapılması gereken davranış ilişkiyi sonlandırmak olabilir. Asıl soru, bu hoşnutsuzluk döneminin bir ilişkinin doğal iniş çıkışlarının sadece bir parçası olup olmadığını veya ilişkinin gerçekten yürümediğini nasıl anlarız?
Zimmerman, “Partneriniz ikinizin de mutlu olabilmesi için gönüllü değilse, endişelerinizi artırıyorsa, sizi utandırıyorsa, her daim size sırtını dönüyorsa, refahınız için hiçbir bakım ve endişe belirtisi göstermiyorsa, muhtemelen bunlar yolları ayırmak için iyi bir işarettir.” diyor.
Partnerinizle nasıl hissettiğiniz ve sizin adınıza nelerin yolunda gitmediği hakkında açık bir konuşma yaparak başlayabilirsiniz. Endişelerinizi suçlamadan, dinlemeye ve sorun çözmeye açık, samimi bir şekilde paylaşmalısınız. Bu noktadan sonra, hangi değişiklikleri yapmaya istekli olduğunuzu belirleyebilir ve karşılıklı çabayla, zaman içinde işlerin değişip değişmediğini gözlemleyebilirsiniz. Bu durumda elbette başka bir ihtimalin de ortaya çıkması olası; partnerinizin ilişkiyi sürdürmek için isteksiz olduğu, üzerine düşeni yapmadığı ve değişmeye gönüllü olmadığı ihtimali.
İlişkiyi sonlandırmadan önce üzerimize düşeni yaptığımızı bilmek bize iyi hissettirir. İlişkimiz ayrılıkla sonlansa bile “Acaba şöyle yapsaydım, nasıl olurdu?” gibi ihtimaller zihnimizi meşgul etmez. Dolayısıyla, partnerinize saldırmadan kendinizi iyi ifade ettiğinizden, adil olduğunuzdan, isteklerinizi açık bir şekilde dile getirdiğinizden emin olun.
Sonuç: İlişkide zaman zaman mutsuz hissetmek normal mi?
Çoğumuz muhtemelen her ilişkide çatışmanın kaçınılmaz olduğunun farkındayızdır. Herhangi iki insanı bir araya getirin ve onlardan hayatlarını anlamlı bir şekilde paylaşmalarını isteyin, eninde sonunda anlaşamadıkları alanlar ya da birbirlerini kızdıracak küçük tuhaflıklar bulacaklardır.
Aynı şekilde, Zimmerman’ın da belirttiği gibi, bir ilişkide zaman zaman mutsuzluk dönemleri yaşanması kaçınılmazdır. Bu, ilişkinin doğal akışının bir parçasıdır.
Bundan sonra çözmeniz gereken şey, hoşnutsuzluğunuzun kaynağının ne olduğu ve her ikinizin de daha iyi bir yere geri dönmek için çaba göstermeye istekli olup olmadığınızdır.
