Gün içinde dikkatinizi en çok neye verdiğinizi hiç düşündünüz mü?
Neredeyse her gününüzü otomatiğe alınmış davranışlar ve düşüncelerle geçiriyorsanız, bugün oldukça önemli konuları konuşacağız. Günlük koşuşturmacada ağırlığı hissedilmeyen fakat yaşam sahnesinde başrol olan bakış açısını…
Bardağın dolu tarafına mı yoğunlaşırsınız, yoksa boş tarafını görmekte ısrarcı mısınız?
Gün içinde büyüttüğünüz düşüncelere bir bakın. Dikkatiniz, düşünceleriniz en çok neyin üzerinde yoğunlaşıyor? Kaotik şehir sorunları? Sorumsuz insanlar? Kaynakların adil dağıtılmaması? Daima şikayet eden sesinize odaklandığınızda onun her şey hakkında negatif bir fikri olduğunu fark edersiniz. Olumlu şeyler hakkında bile… Olanı çözüm sunmadan eleştirmeyi kendine görev edinmiştir. Fakat…
O sesi değiştirmek varken, neden ona katlanasınız?
Bakış açımı nasıl değiştirdim?
Eskiden çok çabuk sinirlenen, bardağa boş olduğu yerden bakan biriydim. Çiçekler açmış bir ağacın yanında bile ben, yere atılmış izmaritleri görürdüm. Bakış açımı değiştirdikten sonra yeryüzü göründüğünden çok başka bir yer oldu benim için. Sıklıkla kızdığım şeylerin yaşamın içinde akıp gitmesine izin verdim.
Geçen gün makaleden makaleye atlarken güzel birkaç cümle okudum. Yazar, bakış açısını kanal değiştirmeye benzetiyordu:
“İzlemekten keyif almadığın bir A kanalı var ama ısrarla onu izlemeye devam ediyorsun. Aklına değiştirmek gelmiyor çünkü bunun seni mutlu etmediğinin farkında değilsin. Ama, aynı zamanda, biliyorsun ki; başka kanallar da var: Hikayelerin anlatıldığı, neşeli şarkıların söylendiği… Değiştirmek için kumandaya uzanır mıydın? Yoksa aynı kanalı izlemeye, aynı düşünceleri üretip durmaya devam mı ederdin?”
Tek yaptığım buydu aslında: Kanalı değiştirdim.
Önce fark etmekle başladı her şey. Her gün yola çıktığımda aynı şeylere kızmamın, sinirlenmemin, enerjimi nasıl düşürdüğünü gördüm. Sonraki gün yine aynı şeyleri yaptım. Aynı tepkileri verdim. Sadece şikayet ettim. Ardından kabullenme anı geldi: Yanlış yapıyordum; haklı ya da haksız olmam bir şeyi değiştirmiyordu. Üstelik aksaklıkları eleştirerek dünyaya bir katkı sağlamıyor, sadece kendime zarar veriyordum.
Kabullendikten sonra her şey daha kolay oldu. Kahvemi yaptım, masamın başına kurulup kalemi elime aldım ve kendime şu soruyu sordum:
’’Bu yorucu düşünceleri nasıl daha yumuşak hale getirebilirim?’’
Bu defa çözüm aşaması devreye giriyordu. Yeni bakış açıları kazanmak. Bir duruma sert bir şekilde tepki vermek yerine içimde daha sıcak duygular uyandırabilecek yönler keşfetmek…
Bakış açımı değiştirdiğimde, etrafımdaki güzellikleri görmeye başladım. Yaşadığımı hissettirecek detaylara daha çok açtım kendimi. Sihirli anahtar buydu: Kendime yapabileceğim en büyük iyilik, bakış açımı değiştirmekti…
Sevgili KİK Okurları!
Sizler de bakış açınızı, diğer bir deyişle hayatı görme yönteminizi, daha keyifli hale getirmek istiyorsanız, önce onu tanıyın. Sonra da siyah camlı gözlüklerinizi çıkarın ve hayata daha renkli, yepyeni bir pencereden bakmaya çalışın. Yaşamda sandığınızdan çok daha fazla alternatifin olduğunu göreceksiniz.
Bakış açınızı değiştirmenize yardımcı olacak 5 önemli tavsiye:
1. Şu anın içinde olun. Beş dakika boyunca, her neredeyseniz kendinizi ve çevrenizi dinleyin. Beş duyu organınızı sırayla yavaş yavaş hissedin. Kuşları dinleyin, derin nefesler alarak kokuları duyun. Teninize değen rüzgarı hissedin. Güzellikleri yaşamaya başlayınca, vücudunuzun gevşediğini ve olumsuz düşüncelere yönelen zihninizin gardını düşürdüğünü göreceksiniz.
2. Bugün küçük ama her zamankinden farklı bir şey yapın. Alışkanlıklarınız değiştikçe düşünce sisteminiz de dönüşecektir.
3. Kendinize küçük meditasyon araları verin. Bu, çay içerken camdan dışarı izlemek veya düşük tempolu bir yürüyüş yapmak olabilir. Ya da sevdiğiniz müziği dinlerken uzanabilirsiniz. Paşa gönlünüz nasıl isterse…
4. En sevdiğiniz kitabı, farklı bir bakış açısıyla, yeniden okuyun. Gözünüze çarpan, daha önce fark etmediğiniz detayları, aklınıza gelen konuları not alın. Ve herhangi bir kitap okuma platformuna, değişen bu bakış açınızla ilgili bir yorum bırakın.
5. Bizi takip etmeyi unutmayın!
Neşenin ve mutluluğun etrafınızı sarması dileği ile…
Sevgiyle kalın.
Bunlar da ilgini çekebilir:
