İlham almak için orijinal hikayelere ihtiyaç duyuyorsanız, sizi şöyle alalım. Keza dikkat neredeyse enerji oraya akar. Orijinaller, Örgütsel psikolog ve TED konuşmacısı olan Adam Grant’ın, Barış Emre Alkın’ın çevirisiyle Modus tarafından yayımlanan kitabı. Orijinaller, klasik kişisel gelişim kitaplarından uzak, eğlenceli ve verimli bir kitap. Ayrıca birçok anlamda genç girişimcilere kendi fikirlerini sunma özgüveni verirken, motive ediyor.

Geleneklere uymayanlar dünyayı nasıl ileri taşıyor?

Orijinaller isimli kitap, tam da bu soru üzerinde şekilleniyor. Günümüzde alanında başarılı birçok kişi var ancak başarılı olmak demek orijinal olmak veya yaratıcı olmak anlamına gelmiyor.

Orijinalleri kafamızda büyütüp, zeki, harika fikirlerle donanmış, bizlerden farklı birtakım özelliklere sahip insanlar olduklarını düşünsek de, Adam Grant bu tezi çürütüyor. Onların da tıpkı bizler gibi risk almaktan korktuğunu, eyleme geçmeden ölçüp biçip çok kez düşündüğünü, şüpheyle tedirgin yaklaştığını ve işleri erteleyip durduğunu göreceğiz. Ancak şunu büyük bir kesinlik ile söyleyebiliriz ki bir Orijinal olmanın ilk durağı; merak!

Adam Grant’ın New York Times çok satanlarında dört kitabı var; bu kitap da değişim fırsatını nasıl göreceğinizi, iyi fikirleri nasıl tanıyacağınızı, kaygı ve kararsızlığın üstesinden nasıl gelineceğini ve susturulmadan nasıl fikir sunabileceğinizi anlatıyor.

Örneğin, “Gruplarda birçok parlak fikir, üretimin engellenmesi (herkes aynı anda konuşamayacağı için), değerlendirme kaygısı (insanlar aptal gibi görünmekten çekindiği için) ve konformizm (insanlar azınlık görüşlerini paylaşmak yerine çoğunluk kararına uyduğu için) yüzünden bastırılır.

İlgini çekebilir: Kitap Okumanın Fiziksel ve Zihinsel Sağlığınıza 8 Faydası

Öyleyse, bunları nasıl aşabiliriz? Cevaplar için kitaptan özenle seçtiğimiz 10 maddeyi sizler için sıraladık!

Orijinaller için fark yaratan 10 madde

1. Garantici davranmak, riski dengeli dağıtmaktır.

Grammy ödüllü John Legend ilk albümünü 2000’de yayımladıysa da 2002’ye kadar yönetici danışmanı olarak çalışmayı sürdürdü. Gündüzleri PowerPoint sunumları hazırladı, akşamları şarkı yazdı, hatta hafta sonları sahneye çıktı. Bununla birlikte, ünlü yazar Stephen King ilk öyküsünü yazdıktan sonraki 7 yıl boyunca öğretmenlik, hademelik ve benzin istasyonunda pompacılık yaptı.

2. Büyük riskler almak değil, riskleri en aza indirmek

T.S Eliot’un meşhur eseri Çorak Ülke yirminci yüzyılın en önemli şiirlerinden biri sayılır fakat şiirin 1922’de yayımlanmasından sonra bile Eliot finansal riski göze almamış, 1925’e kadar Londra’da bankada çalışmaya devam etmiştir.

3. Dünyaya bakış açımızı değiştirmek

Dezavantajlı grupların, avantajlı gruplara kıyasla statükoyu daha fazla desteklediği keşfettiler. Herhangi bir durumu sorgulama, karşı çıkma, reddetme ve değiştirmesi en az olası olanlar, o durumun en çok zarar görenleri olmuştur. Yani Orijinallerin ayırt edici özelliği, varsayılanı kabullenme dürtüsünü görmezden gelmek ve hemen daha iyi bir seçenek olup olmadığını araştırmak.

4. Orijinaller için başlangıç noktası; merak!

Birçok kuralın, kanunun, kökenin toplumsal olduğunu biliyoruz. Kurallar ve sistemler, insanlar tarafından yaratıldılar. Bu farkındalık bize onları değiştirebilme cesaretini de verir. Tarihçi Jean Baker seçme ve seçilme hakkı verilmeden önce Amerika’da kadınların çoğunun aşağı statüyü normal algıladığını, ancak kadınlarda oy hakkı ivme kazandıktan sonra, “Giderek artan sayıda kadın gelenek ve göreneklerin, dini öğretilerin ve kanunların insan yapımı olduğunu, o yüzden de hükümsüz kalabileceğini anlamaya başlamıştı.” diyor.

5. En yaratıcı çocuklar, öğretmenlerin gözdesi olma olasılığı en düşük öğrencilerdir.

Birçok çocuk, programa uyum sağlamayı ve orijinal fikirlerini kendine saklamayı hızla öğrenir. Yazar Bill Deresiewicz deyimiyle onlar, “dünyanın en mükemmel koyunlarına dönüşürler”. Onların da mevcut bir alanda hızla öğrenen çocuklar olmaktan ziyade “bir alanı yeniden yaratan” yetişkinler olabilmeleri için “acı verici” bir süreçten geçmeleri gerekir”. Hepimiz yol almak, öğrenmek ve başarmak için mücadele veriyoruz, vermeliyiz de.

6. Takdir edin, cesaretlendirin, destekleyin.

Astronomi bilimi Nikolas Kopernik’in, alaya alınmaktan çekinmesi yüzünden 22 yıl boyunca dünyanın güneş etrafında döndüğüne ilişkin orijinal keşfinden mahrum kaldı. Kopernik, bulgularını yıllarca sadece en yakınlarıyla paylaştı. Sonunda, önde gelen kardinallerden biri, Kopernik’in bu çalışmasını öğrendi ve yayınlamasına teşvik etmek için ona bir mektup yazdı. Böyle düşününce, kim bilir nelerden mahrum kaldık! Öyleyse taş koymak yerine el tutmanın, zorlaştırmak yerine kolaylaştırmanın, eleştirmek yerine cesaretlendirmenin gücünü fark edelim.

7. Çok basit; orijinaller aynı zamanda en üretken kişilerdir.

Mozart 35 yaşında ölmeden önce 600’den fazla eser bestelemişti. Diğer bir yanda, Beethoven 650, Bach ise binden fazla eser yazmıştı. Picasso’nun eserleri arasında 1800’den fazla tablo, 1200 heykel, 2800 seramik, 12.000 çizim var. Orijinal düşünürler çok sayıda üretirler.

8. Başarısızlıklar motivasyonumuzu düşürse de pes etmemek mümkün mü?

Narnia Günlükleri, Anne Frank’ın Güncesi, Sineklerin Tanrısı ve Harry Potter yöneticiler tarafından reddedilen eserlerdendir. Yayıncılar Harry Potter’ı bir çocuk kitabı olarak fazla uzun bulup basmak istememiştir. Oysa 2015 itibariyle J.K Rowling kitaplardan 25 milyar dolardan fazla kazanmıştır. Reddedilmek veya eleştirilmek sizi yıldırmasın. Albert Einstein’in dediği gibi: “Büyük insanlar daima vasat zihinlerin muhalefetiyle karşılaşmışlardır.”

9. Kimi koşullarda, boğucu bir organizasyondan ayrılmak orijinalliğe giden iyi bir yoldur.

Kötü bir işten çıkmak, kötü bir evliliği sonlandırmak, baskıcı bir ülkeyi terk etmek… Ancak çekip gitme fırsatının olmayışı insanı sesini yükseltmeye iter. Ve sesini yükseltmek ise durumu iyileştirmek için etkin çaba göstermektir.

10. Erteleme üretkenliğin düşmanı olabileceği gibi, yaratıcılık kaynağı da olabilir. Nasıl mı?

Leonardo Da Vinci, Mona Lisa tablosuna 1503’te, yani 50’li yaşlarında başlamış birkaç yıl içinde ara sıra devam etmiş sonra bitirmeden bırakmıştır. Da Vinci, en sonunda, 1519’da ölmeden hemen önce bu meşhur tabloyu tamamlamıştır. Kendi erteleme huyuna kızsa da Da Vinci orijinalliğin aceleye gelmediğinin farkındaydı. Bir şeyler yapmak için ne erken ne de geç. Telaşlanmayın, belki de en iyi zaman, içinizden gelen zaman.

“Orijinal” olma yolunda umut ve ilham vermesi dileğiyle.