Vücudunuzun herhangi bir bölgesi, bir anda sebebini bilmediğiniz ve açıklayamadığınız bir şekilde kanamaya başladığı zaman bir doktora mı gidersiniz, yoksa kanamanızın durmasını mı beklersiniz? Ya da bedeninizde kronik bir ağrı oluşursa, ağrının kendiliğinden geçmesi için onu yok mu sayarsınız, yoksa bir uzmana görünmeniz gerektiğini mi düşünürsünüz? Son bir soru; vücudunuzda bir yerinizi kırdığınız zaman, kırığın kendiliğinden kaynamasını bekler misiniz?
Muhtemelen büyük bir çoğunluk, fiziksel semptomlarla karşı karşıya kaldığı zaman bir profesyonele başvurmayı tercih eder. Çünkü normal olan, olması gereken budur. Toplumun hiçbir kesimi bu durumu garip ya da olağandışı karşılamaz. Peki psikolojik sağlığımızın iyi olmama halinde bir uzmandan destek almak, neden hala yeteri kadar normalleştirilmiyor?
Psikolojik sağlığımız, fiziksel sağlığımız kadar kritik.
Nasıl fiziksel olarak olağan dışı bir durum ile karşı karşıya kaldığımızda doktora gitmek çok doğal ise, kendimizi psikolojik olarak iyi hissetmediğimizde, işin içinden çıkamadığımızda, bir takım travmalar yaşadığımızda, bu süreçleri en iyi şekilde yönetebilmek için psikoloğa veya psikiyatriste gitmek de o kadar doğaldır.
Şunu anlamak gerekir ki psikolojik olarak iyi olmama hali, fiziksel olarak iyi olmama hali kadar tehlikeli bir durum. Bütün hayatınızın kalitesi ve gidişatı psikolojinize bağlı. İnsanlarla olan ilişkilerinizden tutun, kendinizle olan ilişkinize, huzurunuzdan, iş hayatınıza ve hatta fiziksel sağlınıza kadar her şeyi aslında içinde bulunduğunuz psikolojik durum şekillendiriyor.
Psikolojik destek neden bu kadar önemli?
Çevremdeki insanlardan sıklıkla şu söylemi duyuyorum; “İnsan kendini bilir”. İnsan tabii ki kendini bilir, hatta en iyi kendi bilir. Sizi sizden başka kimse daha iyi tanıyamaz. Ancak dürüst olalım; görmezden geldiğimiz, günü kurtarmak ve an içinde iyi hissetmek için halı altına süpürdüğümüz çok fazla şey var. İçimize atıp yok sayarak devam etmeye çalıştığımız her şey, çözülmedikçe katlanarak büyüyor ve içinden çıkılamayacak bir hal alıyor. Bu noktada, işler bu derece büyümeden destek alabilmek, işinde profesyonel olan birinin size ayna tutabilmesine izin verebilmek çok kıymetli.
Psikolojik destek konusundaki önyargılar neden yanlış?
Psikoloğa giden insanlara maalesef hala deli gözüyle bakan ve bizleri de deli doktoru diye adlandıran bir kesim var. “Beni nereden anlayacakmış tanımadığım biri?” diyen önyargılı bir kitle de mevcut. O halde gelin şu şekilde düşünelim; aslında baktığınız zaman, insan anatomisinde de genel hatlar dışında herkesin kendine özgü bir yapısı var. O zaman hiçbir doktor da sizi tedavi edemez. Çünkü sizi sizden başka kim bilebilir değil mi? Evde kendi kendimizi tedavi etmeye çalışmak en iyisi olacaktır öyleyse. Böyle bir şey mümkün olabilir mi?
Psikolojik yapıyı incelediğimiz zaman ise her insanın bir kişiliği var, bazılarında daha fazlası da mevcut (alter kişilikler). Her insan şemalara sahip. Her insanın bilgiyi alıp yorumlama, algılama süreci mevcut. Bunlar herkeste bulunan, bizim uzman olarak bildiğimiz, okuduğumuz, araştırdığımız konular. Ama tabii her insanın farklı şemaları var, her insanın algılayış biçimi farklı. Çünkü her insanın kendine özgü yapıları ve içlerini doldurdukları farklı hikayeleri var.
Özetle, psikolojik destek almak için bir uzmana başvurmanın, fiziksel semptomlarınızla ilgilenen bir tıp doktorundan hiçbir farkı yok. Bu durumu ne kadar normalleştirmeyi başarabilirsek aslında o kadar iyi olacağız; hem bireysel olarak, hem toplumsal olarak, hem de evrensel olarak.