Eğer sağlıklı bir bedene sahip olmak istiyorsak ilk adımımız mutfak! O yüzden mutfağa gidin ve abur cubur çekmecenizi iptal edin! Sonra değil, hemen şimdi. Artık her Pazartesi diyete başlayan, sabahları kahvaltı yapamıyorum, hazırlamaya vaktim yok gibi bahanelere sığınan ve ‘’Bir taneden bir şey olmaz hadi bunu da ye.’’ ısrarlarına kayıtsız kalan bir birey değilsiniz!
Hazır mısınız?
Öyleyse şimdi benimle kısa bir yolculuğa çıkıyorsunuz!
İlgini çekebilir: “Sağlıklı Besleniyorum Ama Kilo Veremiyorum” Diyenlerin Dikkat Etmesi Gereken 9 Madde
Kahvaltı öğününü atlamayın.
Kilo vermek isteyenlerin ilk şartı güne kahvaltıyla başlamak olmalı. Atlanan ya da yapılmayan bir kahvaltı, geceden gelen kan şekeri düşüklüğüne bağlı olarak yorgunluk, dikkat dağınıklığı, baş ağrısı gibi durumların beraberinde verimsizlik ve başarısızlığı da kaçınılmaz kılıyor.
Yediden yetmişe her bireyin metabolizması sabah saatlerinde hızlı çalışır. Sağlıklı bir bedene ulaşabilmek için metabolizmanızı hızlandırmanız şart. Sabah erken saatte yapacağınız protein ve lif zengini dengeli bir kahvaltı ise bu konudaki en büyük yardımcınız.
Birinci kalite protein içeriğiyle yumurta, kahvaltının olmazsa olmazı. Öyle ki kendisi anne sütünden sonra alacağınız en kaliteli protein kaynağı. Tokluk süresini uzatmasıyla da günü daha rahat ve verimli geçirmenizi sağlayacaktır.
Alışkanlıklarınızı sağlıklı tercihler ile değiştirin.
Psikolojinizi doğru yönlendirin! Yapacağınız ufak değişiklikler anlamlı sonuçlar doğurabilir. Beyaz ekmek yerine esmer ekmeği, abur cubur tüketmek yerine kuruyemiş veya meyveye yönelmeyi, hazır meyve suları yerine evde kendi yaptığınız meyve sularını tercih edin. Merak etmeyin, zamanla alışacaksınız.
İlgini çekebilir: Bütün Hastalıklar Bağırsakta Başlar: Disbiyozis Nedir? Beslenme ve Bağırsak Sağlığı İlişkisi
Aç kalarak zayıflamaya çalışmayın!
Uzun süre aç kalmak, metabolizmanızın en büyük düşmanıdır. Aç kalan vücut, bir daha besin gelmeyeceğini düşünerek minimum düzeyde çalışmaya başlar. Vücudunuzun bu şekilde tepki vermesi, metabolizma hızınızın zaman içerisinde oldukça azalmasına neden olur.
Çok düşük kalori ile beslenmek, tek tip diyetleri uygulamak sağlıklı ve sürdürülebilir olmadığı gibi vücudu alması gereken besin ögelerinden mahrum bıraktığı için vitamin-mineral yetersizliklerine ve beraberinde de bağışıklığın düşmesine sebep olabilir. Size en uygun olan beslenme modelinin sürdürülebilir ve günlük yaşamınıza uygun olması gerektiğini unutmayın.
Mucize besin aramayın.
“X, y, z besini beni zayıflattı, 1 ayda 15 kilo vermemi sağladı.” gibi cümleleri duyuyorsanız o ortamdan koşarak uzaklaşın. Hızlı ve kalıcı kilo vermeyi sağlayan mucizevi diyetler veya besinler yoktur, olsaydı obezite kronik bir hastalık olmaktan çoktan çıkardı.
İlgini çekebilir: Güne Sağlıklı Bir Başlangıç İçin Pratik ve Lezzetli 6 Kahvaltı Tarifi
Yeterli miktarda su için.
Su; besinlerin sindirimi, emilimi, hücrelere taşınması, doku, organ ve sistemlerin düzenli çalışması, vücut ısısının denetimi ve daha sayılamayacak kadar çok işleve sahiptir. Beslenmedeki rolü de oldukça önemlidir. Kabızlık, kilo kontrolü ve cilt sağlığı için en temel desteklerden biridir bizim için.
Çoğu kişi su içmeyi yeteri kadar önemsemiyor veya gün içerisinde aklına gelmediğini söylüyor. Böyle durumlarda kendinize su içmeyi hatırlatacak notlar yazabilirsiniz. Su alışkanlığı kazanmak için maydanoz, salatalık, taze nane, fesleğen, çilek, elma gibi sebze/meyveler ile suyunuza aroma katarak onu renklendirebilirsiniz.
Günlük su ihtiyacı kişiye göre değişmekle birlikte, yetişkin bireyler için ortalama 2-3 litredir.
6. Sen farklısın!
Beslenme kişiye özeldir ve her bireyin günlük olarak alması gereken enerji ihtiyacı farklı ve kendisine özgüdür. Başkalarının beslenme modelleri ile derdinize çare aramamalı ve gerçek bir diyetisyene danışmalısınız.
