Ne en güçlü olan tür hayatta kalır, ne de en zeki olan… Değişime en çok adapte olabilendir, hayatta kalan. – Charles Darwin
Ezberlerin bozulduğu, dünyaya dair inançlarımızın yerle bir olduğu, belirsizliğin rutinimizin en nadide parçası haline geldiği, hayatı tekrar tekrar sorguladığımız, dostlardan uzakta kendimize yakın olmaya çalıştığımız yıl: 2020…
Nice umutlarla, hayallerle 2019’u geride bıraktık. Sayfa sayfa yazdık hedeflerimizi. Bu sefer kesin başaracaktık, öyle değil mi? Spor salonuna yazılacaktık, dostlarımıza daha çok vakit ayıracaktık, düzenli meditasyon yapacaktık, yıllardır cebimizde tuttuğumuz o hayallerin peşinden koşacaktık. Sen istifa edip kendi işini kuracaktın, o Akdeniz’e yerleşecekti, ben kitap yazacaktım derken…
“Çin’de yarasalardan bulaşan bir virüs dünyayı etkisi altına almaya başladı.”
İlgini çekebilir: Sosyal İzolasyonun Psikolojik Etkileriyle Başa Çıkmak İçin 7 Öneri
Virüs mü? Yarasadan mı bulaşmış? Söylentiler, haberler, ağızdan ağıza yayılan bilgiler, görüntüler, istatistikler… Bir anda alt üst olan günlerimiz ve ‘Ne zaman biter?’ sorusuna sığan yarınlarımız…
Ellerimizi yıkayarak başladığımız bu yolculuğun çoğunu (şanslıysak) evlerimizde geçirdik. Dışarıda oturup mis kokulu kahveler içmeye, ailemize doya doya sarılmaya, dostlarımızla dilediğimiz gibi görüşmeye, seyahat etmeye, sokaklarda keyfimizce dolaşmaya, konsere gitmeye, eskiden normal dediğimiz her şeye hasret kaldık.
Hepimiz için zor, değil diyemeyiz. Ama biliyoruz ki: Böyle zor zamanlarda ‘Bu neden benim başıma geldi?’ diye isyan etmek yerine ‘Bu süreç bana neler öğretti?’ diyebilmeye çalışırsak hayatımız kolaylaşır. Olan bitenle savaşmayı bırakıp, enerjimizi bundan sonra neler olabileceğine ya da kazanımlarımıza kanalize etmeyi başarabilirsek ömrümüz huzurla geçer. Bu yüzden Covid-19’dan öğrendiğimiz ne varsa, senin için derledik. Çaylar, kahveler hazırsa başlıyoruz.
1. Yaşadığın her dakika, sahip olduğun her şey çok kıymetli (küçücük detaylar bile).
Kelebeğin kanadındaki rüzgardan sevdiğinin bakışındaki özleme… Kış günü ellerini ısıtan kahve fincanından ailenin yamacındaki akşam vaktine… Hayattaki her detay, her an, her anı çok kıymetli. Sahip olduğumuz her şey çok kıymetli.
Yaşamımıza dokunan insanlara iyi bakalım. Yüreğimize dokunan herkese, her şeye iyi bakalım. Çünkü hayat çok kısa! Her anın tadını çıkaralım. (Eve kapanmış, gülüşümüzü maskenin ardında bırakmış olsak bile…)
İlgini çekebilir: Sosyal İzolasyonda Öz Şefkat İçin 3 İpucu
2. Hiçbir şeyi erteleme, yapmak istediğin ne varsa başlamak için en uygun an şimdi!
Gerçek olsun diye her gece yastığına dizdiğin düşler, yapmayı beklediğin konuşmalar, vermeye korktuğun sözler, atmaya cesaret edemediğin adımlar… Ne zaman ‘o zaman’ olacak? Bu tamamlanmamış cümleler daha ne kadar bekleyecek?
Bir gün kalkacaksınız ve hep hayal ettiğiniz şeyleri yapmaya vakit kalmamış olacak. Şimdi tam zamanı. Harekete geçin. – Paulo Coelho
Harekete geç. Yarın çok geç olacak. Bugün, şimdi harekete geç! Cesaretle, korkmaktan korkmadan, korkuya rağmen, korkuyla birlikte, seni geride tutan her zerrene rağmen harekete geç. Bir öykü bırak ardında; anlatılmaya, duyulmaya, yaşanmaya değen bir yolculuğun öyküsü…
3. Kontrol edemediğin şeylerle karşılaştığında kontrol edebileceklerine odaklan!
Kendini küçük hissettiğinde… Fırtınada savrulan solmuş bir eylül yaprağı gibi mesela, kendi dünyana odaklan. Fırtınaya maruz kaldığın değil, fırtınayı ellerinle yarattığın dünyaya. Belki senin dünyanda mevsim bahardır, kim bilir… Belki bir güneş kondurursun gökyüzüne, ruhun ısınır.
İlgini çekebilir: Sosyal İzolasyonda Kaliteli Bir Uyku İçin Uzmanından 3 İpucu
4. Belirsizlikten korkma!
Belirsizliğe merakla yaklaşabilir misin? Ya da heyecanla? Tüm ihtimallere açık olarak ve hayatın sana getireceklerini bir çocuk merakıyla kucaklayarak…
Daha fazla öğrenmek istiyorum, mukadder olanı “güzel” olarak görebilmek için; sonra ben de her şeyi güzelleştirenlerden olacağım. Amor Fati: bundan böyle benim sevdam bu olsun! – Friedrich Nietzsche
Amor fati: Kaderini sev! Korkma alt üst olacağım diye. Şems’in söylediği gibi:
Bırak hayat sana rağmen değil, seninle beraber aksın. “Düzenim bozulur, hayatımın altı üstüne gelir” diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?
İlgini çekebilir: Kaygılı Ruh Halinizi Yatıştırmanıza Yardımcı Olacak 10 Hobi Önerisi
5. Hatırla: Hayat varsa, umut da vardır.
Eğer hala nefes alıyorsak, düş kurabiliyorsak, sonbaharı uğurlayıp kar tanelerine yürüyorsak… Hala gülümseyebiliyor, hala hissedebiliyorsak… Aşıksak, hala sevebiliyorsak… Bu dünyanın kucağında, bu hayatın elinden tutuyorsak…
Hayat yaşamaya değer.
Unutursan eğer, zorda kalırsan… Hani olur ya, yüreğin sıkışırsa… Hatırla: Umut bakmak isteyen herkesin görebileceği yerdedir.
