Overthinking, bir şeyi çok fazla ve çok uzun süre düşünme anlamına gelir. Günlük hayatta sıkça karşılaştığımız bir kavram haline gelen overthinking, bir aşırı düşünme alışkanlığıdır. Bir davranışı, ağzımızdan çıkan kelimeleri, geçmişte yaşadığımız olayları, pişmanlıklarımızı veya gelecek hakkında planlarımızı gereğinden fazla düşünebiliyoruz. Verdiğimiz her kararı ikinci kez düşünmek, daha farklı ne yapabileceğimizi aklımızdan geçirmek ve hayattaki en kötü senaryoları hayal etmek bir hayli yorucu. Utanç verici anları aklımızda tekrar tekrar yaşıyorsak, “keşke şöyle olsaydı” ya da “keşke böyle yapsaydım” cümlelerini sıkça kurmaya eğilimli isek aslında bize yararı olmayacak şekilde çok fazla düşünüyor olabiliriz. Aşırı düşünme sorununa sahip olup olmadığınıza, bu durum ile nasıl başa çıkabileceğimize bakalım.
Aşırı düşünme kalıpları nelerdir?
Bazı aşırı düşünme kalıplarını daha detaylı inceleyelim. Bakalım size de bir yerden tanıdık gelecek mi?
Geçmiş hakkında ruminasyon
Geçmişte bizi inciten veya olumsuz sonuca yol açan bir olayı sürekli gözden geçirmek, overthinking’in en yaygın işaretlerinden biridir. Travmatik bir olayı tekrarlamak, yaptığımız bir hata için kendimizi utandırmak veya söylediğimiz bir cümle için defalarca düşünmek bu duruma örnek olarak verilebilir.
Gelecek hakkında endişelenme
En kötü durum senaryolarını ve gelecekte bizi potansiyel olarak tedirgin edebilecek bir ihtimali sürekli düşünmek diğer bir overthinking kalıbıdır. Finansal mücadelelerin veya başarısız olmaya dair inancın sonucunda gelen kaygılar, aşırı düşünmemize neden olur.
İlgini çekebilir: Mindfulness ile Endişeli Duyguları Sakinleştirmenin Yolları
Büyük resmi aşırı düşünme
Belirli toplumsal kaygıların ardındaki bir sonuca takılıp kalmak büyük resmi fazla düşündüğümüzü gösterir. Koronavirüs, küresel ısınma veya varoluşsal sorgulama gibi toplumsal olaylar bizi aşırı düşünmeye iter.
Zihin okuma
En sık karşılaşılan zihin okuma kalıbı, başkalarının bizi nasıl algıladığı üzerine epeyce düşünmektir. Örneğin; bize nasıl baktıklarını, geçmişte yaptığımız bir şey için bizi hala yargılayıp yargılamadıklarını, gizlemeye çalıştığımız bir kusuru fark edip etmediklerini zihnimizde dolandırıp durmak zihin okuma alışkanlığından gelir.
Değersizlik algısı
Değersizlik algısını aktif hale getiren düşünce yapılarına bağlanabiliyoruz. “Çok yük oldum” yaygın görülen değersizlik algılarından bir tanesi. Bu olumsuz düşünce döngüsüne takılıp kaldığımızda zihnimizi yormamız kaçınılmaz hale geliyor.
İlgini çekebilir: Maskelerimizin Altındaki Değersizlik Duygusuyla Nasıl Başa Çıkarız?
Kararsızlık
Kararsızlık sonucundaki overthinking, nispeten küçük bir kararın sonucunu çok fazla düşündüğümüzde gelişir. Ne giyeceğimiz veya hangi yemeği yiyeceğimiz konusunda kararsız kalmak, zihnimizi aşırı düşünmeye iter.
Umutsuzluk
Koşullar hakkında olumsuz bir düşünce döngüsüne takıldığımızda umutsuz hissederiz. Umutsuzluk bizi çok fazla düşünceye dalmaya sürükler. Örneğin, “Bunu yapamam”, “Denemenin bir anlamı yok”, “İşler asla daha iyi olmayacak” gibi cümleleri sıkça kullanıyorsanız, umutsuzluk döngüsüne kapılmış olmanız muhtemel.
Aşırı düşünmekten nasıl kurtuluruz?
Elbette aşırı düşünme döngüsünden çıkmak kolay değil; fakat hayatımızı biraz olsun kolaylaştırabileceğimiz bazı ipuçlarını takip etmek mümkün. Overthinker (aşırı düşünen) olmayan biri karşılaştığı sorunlarla nasıl mücadele ediyordur? Bu soruyu sormak bize yardımcı olacaktır.
Çözüm odaklı olmak
Problem çözme becerisi yüksek bir kişi, zor anların üstesinden nasıl gelinebileceği hakkında da fikir sahibidir. Aşırı düşünme, problem üzerinde durmakla ilgilidir. Problemi çözmeye yönelik bir davranış ise çözüm aramaya yönlendirir.
Büyük bir fırtınanın yaklaştığını düşünürsek; her konuda çok fazla düşünen bir kişi: “Korkunç olacak. Umarım ev zarar görmez. Neden bunlar hep benim başıma gelmek zorunda?” der. Problem çözme becerisi yüksek olan bir kişi ise kendine güvenli alan oluşturmak için olası tehlikeleri düşünerek eyleme geçer. “Dışarı çıkıp uçma ihtimali olan her şeyi içeri almalıyım. Su basmasını önlemek için garaj kapısına kum torbaları koyabilirim.” gibi doğrudan problemi çözme odaklı düşünmeye başlar. Önce problemi anlamak, çözüme ulaşmak için ilk adımdır diyebiliriz. Eğer güncel olarak bir problem yoksa şu an ne yaşıyorum ve iyileştirmek için neler yapabilirim sorularının üzerlerinde durmak faydalı olacaktır.
Dikkati eleştirel sese yöneltmek
Çok fazla düşündüğümüzü fark ettiğimiz zamanlarda zihnimizdeki sesin bize neler söylediğine odaklanmayı deneyebiliriz. Eleştirel iç sesimiz bize ne söylüyor? Ne zaman ortaya çıkıyor? Örneğin işyerindeki performansımızı değerlendirince kendimize karşı kötü ve acımasız düşüncelerimiz oluşuyor mu? Kendimize ve başkalarına yönelik belirli düşüncelerin farkına vardığımızda örneğin çocuklarımızla, anne babamızla, patronumuzla, kardeşimizle ya da eşimizle konuşurken kendimize kızıyor muyuz? Bu soruların cevaplarını aramak ve değerlendirmek gerekir.
Düşüncelerin kaynağına inmek
Deneyimlemekte olduğumuz eleştirel iç seslerin türlerini öğrendikten sonra, bu düşüncelerin gerçek kaynağına inebiliriz. Bunların bizimle ve şu anki hayatımızda mevcut durumdaki gerçek hislerimizle ilgili olup olmadığını incelemeye ne dersiniz? Çocukken bize beceriksizmişiz gibi mi davranıldı? Kendi başımızın çaresine bakmamız ve başkalarına güvenmememiz gerektiği mi öğretildi? Ebeveynlerimizin veya erken dönem bakıcılarımızın kendilerine ve bize karşı sahip oldukları her türlü tutumun, bilincimizi etkileme ve eleştirel iç sesimiz olarak yetişkinlikte karşımıza çıkma ihtimali vardır. Bu tutumların nereden geldiğini anlamak yararlı olacaktır. Günlük tutmak, bu eleştirel iç sesimizin bize ne söylediğini izlemenin verimli bir yoludur. Aynı zamanda bu seslere daha gerçekçi ve şefkatli bir bakış açısıyla yanıt vermemizin de yolunu açar.
Düşüncelerimizin farkına varmak, kaynaklarını ve gerçekliğini sorgulamak ilk ve en büyük adımımız olacaktır. Eğer başa çıkmakta zorlandığınızı ve günlük yaşamınızda size çok fazla etkisi olduğunu düşünüyorsanız da psikolojik destek almayı değerlendirebilirsiniz.
Sahip olduğun potansiyeli hatırlayıp, zihninin kontrolünü ve kendi gücünü eline almak istiyor musun? Dönüşüm Programına katılmak için buraya tıkla!
[expander_maker id=”4″ ]Morin A., 2019, 10 Signs You’re an Overthinker. There’s a big difference between ruminating and problem-solving. Available at: https://www.inc.com/amy-morin/10-signs-you-think-too-much-and-what-you-can-do-about-it.html
Overthinking tipleri @realdepressionproject adlı hesabın “The 9 Types Of Overthinking” adlı gönderisinden derlenerek hazırlanmıştır.
[/expander_maker]