31 Mart Salı günü savaşın gezegeni Mars ile zorlayıcı ve bir o kadar da öğretici olan Satürn gezegeni kavuşuyor. Bir savaş yapılandırılıyor. Mars aynı zamanda zarar veren, hasar veren aktif unsurdur. Bu zarar veren hareketli unsur Satürn’e yani ayrılıklara, kayıplara ve sorunlara yol açıyor. Mars harekettir, Satürn’e çarpınca hareket biter. Ayrıca bu açı hareketlerini yapılandırmayı gösterir. Aksiyon yeteneği ile mücadele etmenin sorumluluğu alınır.
Hayatlarımızda Kova burcu temaları…
Her iki gezegenin de Kova burcunda konumlanıyor olması bizlere Kova temalarının etkilerini de hissettirecektir. Kova burcu, psikolojik süreç ile beraber teknoloji ve bilimin ön planda olacağını gösterir: Bu enerji ile, dönüşmeye başlayan hayatı hissedip, bu yeni düzen için mücadele etmek ve bu yeni düzeni inşa etmek ekseninde hareket edeceğiz.
Satürn’ün Kova’ya geçişi ile birlikte bilimsel faaliyetlerin ve teknolojinin hayatımızda önemli bir yere sahip olacağını bir önceki yazımızda belirtmiştik. Şu an hayatlarımızda teknolojinin, sosyal izolasyon döneminde ne kadar önemli hale geldiğini her birimiz gözlemlemekteyiz. Eğitim, iş, sosyal vb. faaliyetleri artık dijital platformlar üzerinden gerçekleştiriyoruz. Bu gelişmeler yeni dünya düzenin ipuçları olabilir mi?
Mars’ın Kova’ya geçmesi reformist bir enerjiyi beraberinde getirecektir. Parasal kaynaklara bakış açımızı değiştirebilir, ekip ruhunun önemini vurgulayacak konularda bizleri harekete geçirebilir.
Bu kavuşumun bizlere etkileri neler?
Bu açı beraberinde öfke enerjisi ortaya çıkarabilir. Bu öfkeyi bastırmak, öfke ile gelen sinirin ve saldırganlığın kişinin içinde zamanla birikmesine ve aniden agresif patlamalara yol açmasına sebep olabilir. Bu noktada gelen duygunun geçici olduğunun farkına varmak açığa çıkacak olan enerjimizi dengeleyecektir.
Bu transit aynı zamanda otorite figürleriyle münakaşa riski barındırır. Bunun dışında, korkular hareketi engeller. Kişi korkusu sebebiyle “yapabilirim-yapamam”, “savaşabilirim-savaşamam”, “harekete geçebilirim-harekete geçemem” tereddütlerine düşer. Kendini kısıtlar. Kişi bireysel olarak karar verme mekanizmasını, toplumsal ideolojileri göz önünde bulundurarak yapılandırmalı, Satürn’ün temsil ettiği baba figürü ile bilge ve tecrübe sahibi kişilerden destek almanın önemini bu noktada kavramaya özen göstermelidir. Belirsizliklerin içinde sürüklenmemeye lütfen bu süreçte dikkat edelim.
Sakinleşmek ve Dengelenmek İçin 3 Vizyonlama Egzersizi
Ayrıca, dışsal sebeplerle hareket engellenebilir. Yasalar, kurallar, kanunlar kişinin hareketini engelleyebilir. İçinde bulunduğumuz dönemde kısıtlanmışlık hissini yaşıyor olabiliriz. Sorunlar, problemler, sınırlar, limitler, kıtlık ve yoksunluk kişinin başlatma isteğini engelleyebilir.
Yaşadığımız süreç olağandışı, evde kalmak kısıtlanma hissini beraberinde getiriyor evet doğru, fakat sağlığımız için bu kararı verdiğimizi unutmamalı, bu farkındalıkla aldığımız kararların ne kadar mühim olduğunu düşünmeliyiz. Güven duygusunu tüm hücrelerimizle hissedelim. Bu açıya verilebilecek sağlıklı cevap zor koşullarda hayatta kalmaktır. Kıtlıkta bile mücadele edebilmektir. Yoksunluklara, noksanlara, eksiklere rağmen savaşını sürdürmektir. Böylece soğuk ve katı gerçekliğin sınavından geçmiş savaşlar verilir. Sabırla, azimle, dayanıklılıkla savaşılır.
Yaşadığımız Dönem Astrolojik Olarak Ne Anlama Geliyor: Mevcut Sistem Değişiyor!
Bir nevi yaşam savaşı veriyoruz aslında değil mi? Fakat bu bildiğimiz savaşlarlardan farklı, çok basit bir kuralı var ve bu kural bizim savaştan galip olarak ayrılmamıza vesile olacak.
Peki bu kural nedir? Cevap: Tedbirini al. #evdekal
Sağlıcakla kalın.