Şu ilişkileri sarımsaklasak da mı saklasak? Ne yapsak, nasıl sahip çıksak birbirimize? İki ileri bir geri derken ne yapsak da aşkı diri tutsak? Ya da mumyalayıp öylece dondursak… Aşk biter mi ki? Belki azalır, heyecanını yitirir. Belki paslanır, cilaya ihtiyaç duyar. Belki hep oradadır, bakmamayı seçtiğimizi anlamamız zaman alır. Aşk, tıpkı bir bitki gibi, emekle büyütülür ve dikkatle beslenir. Ancak, her ilişkide zamanla bazı zorluklar ve monotonluklar baş gösterebilir. İlişkilerin dinamiği, her iki tarafın da bu süreci nasıl yönettiğiyle şekillenir. Belki de aşkı canlı tutmak için sır, her gün ona yeniden bir şans vermekte gizlidir. Her anı özel kılmak, küçücük detaylarda mutluluğu bulmak ve birbirimize değer verdiğimizi hatırlatmak; işte tüm bunlar, aşkın sonsuz yolculuğunda karşımıza çıkan duraklardır. İlişkilerde aşkı canlı tutmak, sadece büyük sürprizlerden ve gösterişli romantizmden ibaret değil; aksine, küçük anlarda, birlikte atılan gülümsemelerde ve paylaşılan sessizliklerde gizlidir. Öyleyse, aşkı canlı tutmak için neler yapabiliriz inceleyelim!
İlişki canlılığını yitirdiyse, aşkı canlı tutmak için ne yapmak gerekir?
Illinois Üniversitesi’nde yapılan bir çalışmanın sonuçlarını paylaşacağız bu kez sizinle. Çalışmayı yürüten Brian Ogolsky’a göre ilişkiler arabalara benziyor. Bu araştırma, ilişkileri bakım gerektiren bir süreç olarak değerlendiriyor. Ogolsky, ilişkilerin sağlıklı kalabilmesi için düzenli olarak bakım yapılması gerektiğini öne sürmekte. Araştırmanın bulguları, düzenli bakım ve ilginin, ilişkinin kalitesini artırdığını ve ilişkideki memnuniyeti sürdürebildiğini gösteriyor. Özellikle, çiftlerin birbirlerine sürekli olarak değer verdikleri ve bakım yaptıkları ilişkilerde, daha yüksek bir tatmin ve uzun ömürlü bir birlikteliğin görüldüğü bulunmuştur.
Açık sözlülük
İlişkiyi besleyebilmek için duygularını göstermekten korkma. Hislerini, yaşadıklarını anlat ona. İzin ver, o da paylaşabilsin seninle içindekileri; yargılama. Başta zor gelebilir ama sürdürdükçe ilişkinizi ne kadar güçlendirdiğini göreceksin.
Ortak sosyal çevre
Aşkı canlı tutmanın bir başka yolu da çiftlerinin birbirlerinin sosyal ortamlarına dahil olmalarıdır. Kendi arkadaşlarınla olmak rahatlatıcı ve güvenlidir, biliyoruz. Onun arkadaşlarını tanımak için çabalıyor olmak ona kendini “seviliyor” hissettirecektir.
Güven vermek
Birlikte olduğun kişinin kendini güvende hissetmesi ilişkinizin sağlığı ve sürdürülebilirliği için çok önemlidir. Sevgilin onun için her zaman orada olacağını bilmeli. Bunun için özel bir çaba sarfetmeye ihtiyacın olmadığını düşünebilirsin: “O biliyor zaten benim için ne kadar önemli olduğunu.” Söze dökmekten, ona hatırlatmaktan çekinme lütfen. Sevgilinin orada olduğunu ve kalmaya gönüllü olduğunu duymak dünyanın en güzel hislerinden biridir. İzin ver tekrar tekrar yaşasın.
Pozitif olmak
Baskı altında hissettiğin her an pozitif bir tavır takınmak ve güzeli görmeye çalışmak… Bazen neşeli olmak çok zor gelir, dudağının kıvrımı bile kıpırdayamaz gülümsemek için; inan anlıyoruz. Eğer kendi kendini motive etmeyi ve hayatı pozitif bir pencereden kucaklamayı seçersen, söz veriyoruz çok daha güzel bir hayatın olacak. Bonus: Bu ilişkine de yansıyacak!
Etkin dinleme
Gelelim altın kuralımıza. Üç adımda etkili dinlemeyi deneyimlemeye ne dersin?
- Yansıt: Aktif dinleme sanatını öğren, çünkü herkes görülmeye ve anlaşılmaya ihtiyaç duyar. Sevgilinin söylediklerini kendi cümlelerinle tekrar et. Buna yansıtma/aynalama denir. İletişim içinde olduğun kişiye verdiği mesaj paha biçilmezdir: “Seni duyuyorum.”
- Anla: Söylediği her şeyi onaylamak zorunda değilsin ama onu anlaşılmaktan mahrum bırakma lütfen. “Bunun senin için ne ifade ettiğini anlıyorum.”
- Empati kur: Gözlerine bak ve anlattıklarını orada gör. Duygularını hissetmeye çalış. “Çok üzüldüğünü biliyorum, bunu kalbimde hissedebiliyorum.”
Sonuç olarak, aşkı canlı tutmanın sırrı, ilişkinin her anını özenle yaşamak ve ona değer vermekten geçer. Günlük hayatta karşılaşılan zorluklar ve rutinler, aşkın canlılığını tehdit edebilir; ancak, küçük ama anlamlı anlar bu tehditleri aşmanın anahtarıdır. Birbirimize olan ilgimizi, sevgi dolu jestlerimizi ve ortak anılarımızı sürekli olarak yenilemek, aşkın kıvılcımını canlı tutar. Aşk, yalnızca büyük jestlerle değil, günlük küçük ama samimi eylemlerle de beslenir. İlişkinin derinliğini korumak ve aşkı yeniden ateşlemek için birlikte geçirilen her anın kıymetini bilmek, ilişkinizin güçlenmesine ve aşkınızın zamanla daha da derinleşmesine katkıda bulunur.