İyimser misiniz, Karamsar mı? Nasıl Sağlıklı Bir İyimser Oluruz?

Hayata hangi gözlükle baktığımız, olayları nasıl yorumladığımızı ve onlara nasıl tepki verdiğimizi belirler. Kimimiz daha iyimser bir bakış açısıyla zor durumları aşmaya çalışır, kimimiz ise kötümser bir bakışla en küçük belirsizlikte bile kötü sonuçlar bekler. İki yaklaşım da insan doğasının parçalarıdır; ancak farkında olmadan yaşamımızın gidişatını şekillendirebilirler.

Düşünme stillerinin etkisi

İyimserler karşılaştıkları zorlukları aşılabilir engeller olarak görür. Cesaretlerini kolay kolay kaybetmez, başkalarıyla açık yürekli bir iletişim kurarlar. Karamsarlar ise çoğu zaman kendilerini “gerçekçi” olarak tanımlar; ancak gerçekte olaylara olumsuzdan bakma eğilimi taşırlar. Zorluklarla karşılaştıklarında yaşamın ağırlaştığını hisseder, riskleri faydalardan daha büyük görürler.

İyimser ve karamsar düşünce arasındaki temel farklardan biri, insanların yaşamlarında olan olayları yorumlama biçimleridir. İyimser, herhangi bir durumdaki olumsuzlukları en aza indirirken, olumlu olayları büyütür. Karamsar ise tam tersini yaparak olumsuza odaklanırken olumluyu küçümser.

Uzmanlar, kötümserliği ve iyimserliği, bakış açımızın ve kişiliğimizin bu çizgide bir yerde konumlandığı bir çeşitlilik olarak görmektedirler. Yelpazenin her iki ucunda da tamamen kötümser olan mutsuz olurken, tamamen iyimser olan da gerçeklikten kopmuş olabilir. Hepimizin inişli çıkışlı olduğu dönemler olmakla birlikte olaylara/durumlara bakışımızda yaşam koşulları, zaman ve deneyim iyimserliğimizi ve göreli olarak karamsarlığımızı etkileyebilmektedir.

İyimserleri hayaller kurmaya ve aksilikler karşısında vazgeçmeden tekrar denemeye devam etmeleri için cesaretlendiren özelliklerinden biri olan olumsuzu en aza indirme eğilimi, olasılıkları öngörememesine neden olabilecek yanlış bir güvenlik duygusuna neden olabilir. Ayrıca, işler yolunda gitmediğinde hayal kırıklığına ve şaşkınlığa da neden olabilir.

Karamsarlık hayatımızı nasıl etkiler?

Kemikleşmiş bir karamsar tutumun yaşam üzerinde pek çok olumsuz etkisi vardır. Sürekli olumsuz düşüncelere odaklanmak hem ruhsal sağlığı hem de bedensel iyiliği zedeleyebilir. Özellikle kadınlarda ruminasyon oranı daha yüksek olduğundan depresyon görülme riski de artmaktadır. Ruminasyon, geçmişte yaşanan olumsuz deneyimlere dair tekrar eden düşüncelerin zihinde yankılanmasıdır ve zihinsel faaliyetleri bölerek kişiyi yorar.

Aşırı olumsuz düşünme eğilimi depresyon ve kaygıyı da besler. Karamsarlık, kişinin stresle başa çıkma becerisini zayıflatırken aynı zamanda olumsuz sağlık etkilerine katkıda bulunur. Yapılan araştırmalar, yaşlı bireylerde karamsarlığın yüksek stres seviyeleriyle bağlantılı olduğunu ve genel yaşam memnuniyetini azalttığını göstermektedir.

İyimserler, karamsarlara kıyasla daha dengeli stres seviyelerine sahiptir ve yaşamlarından daha fazla tatmin duyarlar. Buna karşılık karamsar kişiler, daha fazla izolasyon yaşama, ilişkilerinde çatışmalara sürüklenme ve sağlık sorunlarıyla karşılaşma eğilimindedirler. Bu da onların refah düzeylerini düşürerek daha zorlayıcı bir yaşam deneyimi yaratır.

Karamsarlık eğiliminde olduğunuzu nasıl anlarsınız?

  • İşler gerçekten yolunda gittiğinde şaşırırsınız.
  • İstediğinizin peşinden gitmiyorsunuzdur çünkü muhtemelen başarısız olacağınızı düşünüyorsunuzdur.
  • Her zaman bir durumda neyin yanlış gidebileceğine odaklanırsınız.
  • Risklerin faydalarından daha ağır bastığını düşünürsünüz.
  • Kandırılma korkusu yaşarsınız ve kendi yeteneklerinizi küçümsersiniz.
  • Güçlü yönlerinizden ziyade kusurlarınıza veya zayıf yönlerinize odaklanma eğilimindesiniz.
  • Diğer insanların neşeli iyimserliğinden rahatsız olursunuz.
  • Kendi kendinize sık sık olumsuz konuşmalar yaparsınız.
  • Her güzel şeyin eninde sonunda biteceğine inanırsınız.
  • Durumu daha iyi hale getirmektense, mevcut durumla yaşamayı daha kolay bulursunuz.

Kişinin karamsar olmasının birçok nedeni vardır. Bunlar genetik, aile dinamikleri, geçmiş tecrübeler, sosyal ve çevresel faktörler olabilir.

Sağlıklı karamsarlık mümkün mü?

Evet, ölçülü bir karamsarlık faydalı olabilir. Yapılan araştırmalar, kötümserlerin işlerin ters gitmesini bekledikleri için engelleri daha kolay öngörme eğiliminde olduklarını göstermiştir ki bu, zorluklar için plan yapma olasılıklarının daha yüksek olduğu anlamına gelmektedir. 

Kişilik Araştırmaları Dergisi’nde 2013 yılında yayınlanan bir araştırma, olumsuz düşünenlerin güvenlik ağları oluşturma olasılığının daha yüksek olduğunu, işler ters gittiğinde (pratik ve duygusal olarak) daha hazırlıklı olduklarını ve kötü şeyler olduğunda bunu daha rahat karşıladıklarını göstermiştir. Riskleri göz önünde bulundurmaları, riskin gerçekleşmesi halinde büyük tepkiler vermelerinin önüne geçmiştir.

Panzehir: İyimserliğin Gücü!

Olası dezavantajları olsa da, iyimserliğin faydalarının çok daha ağır bastığını söylemek mümkündür. Sosyal ilişkilerden sağlığa kadar birçok alanda iyimser bakış açısının avantajları vardır.

Mesela olumlu düşünme, flört dönemindeki çiftlerde daha yüksek ilişki memnuniyeti ile ilişkilidir. Benzer şekilde, evli çiftlerde iyimserlik düzeyinin yüksek olması, ilişkinin daha sağlıklı ve uyumlu olmasına katkı sağlamaktadır. İyimser kişiler, zor zamanlarda çevrelerinden destek alma konusunda daha şanslıdır ve kişilerarası çatışmalarda daha az sorun yaşarlar.

Kişilik özellikleri açısından bakıldığında, iyimserlik daha sıcak ve dışa dönük bir tarzla bağdaştırılırken, karamsarlık daha boyun eğen ve düşmanca tavırlarla ilişkilendirilir. Bu nedenle iyimserlik, yalnızca bireyin ruh hali üzerinde değil, sosyal çevresiyle kurduğu bağlarda da olumlu etkiler yaratır.

Ayrıca iyimser bireyler, daha fazla yaşam doyumuna sahip olurlar. Daha iyi baş etme becerileri geliştirir, sosyal destek bulmakta zorlanmaz ve dayanıklılıklarını güçlendirirler. Karamsarlar kriz anlarında daha az şaşkınlık yaşayabilir, ancak iyimserler çözüm bulmaya odaklandıkları için olumsuzlukların içinde uzun süre takılı kalmazlar. Geleceğe umutla bakar, karşılaştıkları güçlükleri mücadele ederek aşmaya çalışır ve çoğu zaman olumsuz durumları olumlu bir deneyime dönüştürmeyi başarırlar.

İyimserliğin de avantajları kadar tuzakları var!

Önemli bilimsel araştırmalar, iyimserlerin daha sağlıklı, daha mutlu, daha başarılı (finansal, sosyal ve diğer birçok yönden) olma eğiliminde olduklarını ve ilişkilerden daha fazla keyif aldıklarını bulmuştur.

Fakat hep iyi tarafta kalmaya çalışmak her zaman sağlıklı değildir. Toksik pozitiflik, faydadan çok zarara neden olabilir. Sağlıksız iyimserliğin dezavantajları arasında, emniyet kemeri takmamak veya aşı yaptırmamak gibi kişisel sağlık ve güvenlik açısından ya da riskli bir ticari girişime yatırım yapmak gibi mali konularda daha fazla yersiz risk alma eğilimi de yer alır.

Kendinizi krizlere hazır tutarak nasıl iyimser kalabilirsiniz?

Elbette her daim başımıza iyi şeyler gelmez. Her şey bizim kontrolümüzde değildir; dolayısıyla hayatta her zaman krizlerle karşı karşıya kalabiliriz. Ancak sağlıklı iyimserlik krizlerin üstesinden gelmeye yardımcı olur. 

En iyisini umut edin, en kötüyü planlayın.

En iyisini düşünme ve en kötüsü için planlama yaklaşımı, kendinizi savunmasız ve hazırlıksız bırakmadan iyimserliğin faydalarından yararlanmanızı sağlar. Karamsar düşüncenin sunduğu faydaları elde etmek için yanlış gidebilecek şeyleri düşünün ve beklenmedik durumlarla başa çıkmak için yedek planlar yapın.

Neyin önemli olduğunu hatırlayın.

Sahip olduklarınızın tadını çıkarın ve mevcut durumu iyileştirmeyi hedefleyin. Güçlü yönlerinizi düşünün ve geliştirmeniz gereken yönlerinizin üzerinde durun. Stres, içinde bulunduğumuz olumsuz bir durum karşısında; bunlarla başa çıkmak için sahip olduklarımızın yetersiz olduğunu düşündüğümüzde ortaya çıkmaktadır. Mevcut kaynaklarınızı aklınızda tutmak, stresi azaltabilir ve yaşam boyunca ilerlerken kendinizi daha güçlü hissetmenizi sağlar.

Karşılaştığınız her şeyin geçici olduğunu unutmayın.

Hiçbir şeyin sonsuza kadar sürmediğinin bilincinde olmak, içinde olduğumuz durumu atlatmada oldukça önem taşır. Bundan birkaç hafta, bir ay veya bir yıl sonra içinde bulunduğunuz durumun sizin için ne kadar önemli olabileceğini düşünün. Cevabınıza odaklanın.

Elbette sürekli iyimser kalmak insani bir durum değil; ancak sağlıklı bir iyimserlik keyifli bir yaşamın anahtarı olabilir!

Kaynaklar
  1. Smith TW, Ruiz JM, Cundiff JM, Baron KG,  Nealey-Moore JB. Optimism and pessimism in social context: An interpersonal perspective on resilience and risk: Res Pers. 2013;47(5):553-562. doi:10.1016/j.jrp.2013.04.006
  2. Puig-Perez S, Pulopulos MM, Hidalgo V, Salvador A. Being optimistic or pessimistic and a healthy event lands with morning cortisol and past life review. Psikolojik Sağlık. 2018;33(6):783-99. doi:10.1080/08870446.2017.1408807
iyimserlik, karamsar ve iyimser bakış açısı, karamsarlık