Bazı insanlar kendini idare etme konusunda gerçekten çok iyi. Tek bir çikolata parçasını ağzına atıp, tek bir tweet gönderebilir ve sonra oturumu kapatırlar. Bu insanlara hayranız ve onların unicorn olduklarını düşünüyoruz.
Her gün, saatlerce elimizde tuttuğumuz, içi çeşitli görsellerle dolu şu metal parçasındaki sosyal medya kullanımının kontrol altına alınması söz konusu olduğunda hepimiz batırıyoruz.
Kontrol et, kaydır, oku. Oku, kaydır, tıkla.
Bir story daha. Bir tweet daha.
Uyuyakalış, telefonun kafana düşmesi, ve kapanış.
Bu şekilde sonsuz girdabın içine çekiliyoruz çünkü bunun için iyi bir nedenimiz var: Dopamin döngüsü!
Dopamin, beynimizde zevk ve ödül davranışlarından sonra salınan bir kimyasaldır ve onu tekrar tekrar istememize neden olur. (Hiç egzersiz sonrası kendinizi çok iyi hissettiniz mi? Evet evet dopamin o işte.)
Olumlu bir sosyal uyarma elde ettiğinizde de aynı şey olur; telefonunuzun ekranını kaydırdıktan sonra bir miktar ödül aldığınızda olduğu gibi. Buradaki ödül, beğenilerin veya bildirimlerin yığılmasıdır.
Davranış bilimci Susan Weinschenk: “En sevdiğiniz uygulamalardan birine girdiğinizde dopamin döngüsü devreye girer. Kaydırdığınız her fotoğrafta, okuduğunuz her başlıkta veya gittiğiniz her bağlantıda, daha fazlasını istemenizi sağlayan döngüyü beslersiniz. Doygunluğa ulaşacağınızın garantisi de yok.” diyor.
İlgini çekebilir: Sosyal Medyanın Öz Saygını Zedelediğini Gösteren 5 İşaret: Bunlara Dikkat Et!
Evet durmak kolay değil; beyinlerimizde “dur” düğmesi bulunmuyor. “Muhtemelen sizi durduran şey, birisinin sizi rahatsız etmesidir.” diye ekliyor Weinschenk. Ekranda gördükleriniz sayesinde iyi hissetme noktasını uzun süre uyarabilir, sonunda uygulamayı kapatıp “Ne okudum ben? Hatırlamıyorum bile.” diye düşünebilirsiniz.
Hadi canım, hiç olmadı mı size sahiden? Sert bir öz eleştiri yapalım; günün sonunda Instagram’da gezinmek sorunlarımızı düşünmemenin, günün yorgunluğunun üstesinden gelmenin tek yolu gibi geliyor. Bizi uyuşturuyor.
Telefonunu dondurucuya koymak veya tamamen detoks yapmak zorunda olduğunuzu söylemiyoruz. Eğer sizi keyiflendirmekte iyi iş çıkarıyorsa, öyle olsun; telefonu elinizden bırakmaya çalışmayın.
Ancak, aşırı kaydırmanın zamanınızı çok fazla aldığını ya da insanların “mükemmel” hayatına bakarak bir kıskançlık hissi duyduğunuzu düşünüyorsanız – belki de kaydırmayı durdurmanın veya süresini kısaltmanın vakti gelmiştir.
Hadi bu döngüye yakalandığımızı nasıl fark edeceğimizi ve bununla ilgili neler yapabileceğinizi konuşalım!
Telefonunuza zamanlayıcı ayarlama vakti
Muhtemelen bunu görmezden geldiniz ama Instagram, uygulamada harcamak istediğiniz süreyi ayarlayabileceğiniz yeni bir özellik ortaya koydu. Zaman 5 ila 55 dakika arasında değişmekte.
Şunu kabul edelim; telefonda zaman çok daha hızlı akıyor. Zaman sınırınızı aştığınızda hemen kapatmasanız bile, zamanın gerçekten geçtiğini fark etmenize yardımcı olacaktır.
Bazı insanları takipten çıkarabilirsiniz
Arkadaşlarınız cepte! Fakat bir düşünün; gerçekten tanımadığınız veya ne yaptığı sizi hiç ilgilendirmeyen kaç kişiyi takip ediyorsunuz?
Daha az kişiyi takip ederseniz, sosyal medya akışınızda daha az güncelleme olacak ve genel olarak daha az içerik tüketeceksiniz. Basit, değil mi? İlginizi çekmeyen, çok da iyi tanımadığınız, hesabınızda durmasına gerek görmediğiniz insanları arkadaşlıktan çıkararak sosyal medyada gezeceğiniz süreyi kısaltabilirsiniz. Görecek şey olmazsa neye bakacaksınız? 🙂
İlgini çekebilir: Ruhta Minimalizm: Sosyal Çevrede Sadeleşme
Şartlandırılmış tepki oluşturun
“Kontrolü ele geçirmenin yolu, bir harekete karşıt hareket oluşturmaktır.” diyor Weinschenk. Kendi şartlandırılmış tepkisi, bir sosyal medya döngüsüne girdiğini farkettiğinde tuş kilidi yaparak aniden telefonunu yüzüstü çevirmek ve olduğu yere bırakmakmış.
Kendinizi bir döngüye girmiş hissederseniz, yeni bir şeyler deneyin: ayağa kalkın, farklı bir odaya gidin ya da uygulamayı kapatın ve bunun yerine kaydırma gerekmeyen yeni bir tane açın. (Spotify olabilir mi mesela?) İşin püf noktası, yaptığınız faaliyeti yenisiyle değiştirerek olayı kontrol altında hissetmenizi sağlamaktır.
Uygulamaları daha sonra geri yüklemek üzere silin
Uygulamaları silin. Evet, herkes bunu söylüyor, değil mi? Haksız da değiller; uygulamaları silmek, onlarla olan ilişkinizi değiştirir. Söylemesi yapmaktan kolay biliyoruz. O zaman siz de geçici olarak silmeyi deneyebilirsiniz. En azından bir süre için.
Artık size çok fazla zarar verdiğini düşünüyor ama kullanmayı bırakamıyorsanız, hafta içi sosyal medya uygulamalarını silip çalışmaya yoğunlaşabilir; daha sonra tüm eğlenceli aktiviteleri paylaşmak için hafta sonu boyunca yeniden indirip kullanabilirsiniz.
Onları 24 saatlik bir süre boyunca silmeyi deneseniz? Bunu yapabilirsin, değil mi? Elbette, herkesin orada toplandığı, prime time denen o akşam saatlerinizi kaçırabilirsiniz, ama neden bunun yerine akşam yürüyüşü yapmıyorsunuz ki zaten? 🙂
İlgini çekebilir: Yalnızlığın İçindeki 5 Güzellik: Ona Bir Şans Ver, Sana İyi Gelecek!