Niksen Felsefesi: Hiçbir Şey Yapmamanın İyileştirici Gücü

Günümüzün en büyük sorunlarından biri kronik stres oldu. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), stresi 21. yüzyılın “sağlık salgını” olarak tanımlıyor. Sürekli bildirimlere, iş yüküne, beklentilere maruz kalan zihinlerimiz yoruluyor, tükenmişlik sendromu artıyor. Peki, çözüm daha çok yapmakta değil de hiçbir şey yapmamakta olabilir mi? İşte burada Niksen felsefesi devreye giriyor!

Niksen nedir?

Niksen, Hollanda kökenli bir kavram ve “hiçbir şey yapmamak” anlamına geliyor. Ancak bu, yüzeysel bir tembellikten ya da pasif vakit geçirmekten farklı. Niksen, bilinçli bir tercihle, herhangi bir hedef, üretkenlik kaygısı veya dışsal beklenti olmaksızın zihni ve bedeni özgür bırakmaktır. Bu, televizyon karşısında amaçsızca vakit geçirmek değil, aksine anda kalarak, “sadece var olmayı” deneyimlemektir.

Hollandalı yazar Olga Mecking’in Niksen: Embracing the Dutch Art of Doing Nothing kitabında altını çizdiği gibi, Niksen aslında bir karşı duruştur: “Her anını değerlendirmek zorunda değilsin.” Modern dünyanın üretkenlik takıntısına karşı bir denge noktasıdır. Bugün pek çoğumuz, boşluk anlarını dahi telefonlara, e-postalara ya da bitmek bilmeyen listelere teslim ediyoruz. Niksen, bu akışa karşı bir nefes aralığı açar; amaçsızca pencereden dışarı bakmak, bir süreliğine hiçbir şey planlamamak ya da sadece oturup sessizliği dinlemek bu pratiğe örnektir.

Böyle bakıldığında Niksen, bireysel bir kaçış değil; uzun vadede zihinsel sağlığı, yaratıcılığı ve yaşam kalitesini artıran bir yaşam felsefesidir. “Hiçbir şey yapmamak” basit görünebilir ama aslında modern çağın en radikal eylemlerinden biridir.

Bilim “hiçbir şey yapmamak” hakkında ne diyor?

Bilimsel bulgular, zihni ve bedeni bilinçli olarak boş bırakmanın göründüğünden çok daha güçlü etkiler yarattığını ortaya koyuyor. Araştırmalar, zihnin dinlenmeye bırakıldığında kendini toparladığını, yaratıcılığın arttığını ve stres hormonlarının dengelendiğini gösteriyor:

  • DMN (Default Mode Network) aktivasyonu: Beynimiz dinlenme anlarında bile aktif. Raichle’nin (2015) araştırmaları, boşta kaldığımızda beynin “Default Mode Network” adlı bölgesinin devreye girdiğini gösteriyor. Bu ağ, yaratıcı düşünceyi, problem çözmeyi ve yeni bağlantılar kurmayı destekliyor. Yani hiçbir şey yapmamak, aslında zihnin arka planda üretken kalmasına izin veriyor.
  • Stres hormonlarında düşüş: McEwen’in (2007) bulgularına göre, dinlenme anları kortizol seviyelerini dengeliyor. Sürekli yüksek tempoda yaşamak vücudu yıpratırken, Niksen gibi kısa boşluklar stres yükünü azaltıyor, bağışıklık sistemini güçlendiriyor.
  • Duygusal esneklik ve psikolojik iyileşme: Kiken ve Shook’un (2011) çalışmalarında, “hiçbir şey yapmama” pratiğini düzenli olarak deneyimleyenlerin daha düşük kaygı seviyelerine, daha yüksek duygusal dayanıklılığa sahip oldukları görülüyor. Yani Niksen, sadece zihinsel değil duygusal bir şifa alanı da yaratıyor.

Bilimin ortak mesajı şu: Hiçbir şey yapmamak, sandığımızın aksine boşa geçen zaman değil; zihinsel toparlanmanın, yaratıcılığın ve stresle baş etmenin doğal ilacı. Niksen felsefesi günümüz dünyasında artık çok daha önemli çünkü her zamankinden daha hızlı bir dünyada yaşıyoruz. Sürekli “daha hızlı, daha fazla” mottolarıyla koşuyoruz. Ancak bilim, uzun vadede bunun sürdürülemez olduğunu söylüyor. Niksen, sadece bireysel bir pratik değil, aynı zamanda yaşam kalitesini artıran bir eylem olarak görülüyor.

iyi oluş günlüğü banner

Niksen’in kardeş felsefeleri: Dünyadan yavaşlatan akımlar

  • Dolce Far Niente (İtalya): “Hiçbir şey yapmamanın tatlılığı.” olarak çevirebileceğimiz bu düşünce İtalyan kültüründe, kahve eşliğinde sahilde oturmak, dostlarla vakit geçirmek ve yaşamın küçük zevklerini fark etmek üzerine kurulu bir akımdır.
  • Wu Wei (Taoizm – Çin): “Çabasız eylem” olarak çevrilen Wu Wei, doğaya güvenmeyi, hayatı zorlamadan akışta kalmayı öğütler. Zorlamadan yapılan eylemler, en doğal sonuçları doğurur.
  • Hygge (Danimarka): Sıcak, samimi, konforlu anların tadını çıkarmak. Danimarkalılar, dünyanın en mutlu toplumlarından biri olmayı Hygge kültürüne bağlıyor (Wiking, 2016).
  • Slow Living (Küresel Hareket): Modern hayatın hızını sorgulayan, sadeleşmeyi ve anda yaşamayı savunan bir yaşam tarzıdır. “Az eşya, az stres ve çokça farkındalık” olarak tanmlanır.

Tüm bu yaklaşımlar, farklı kültürlerden çıksa da aynı ortak noktada buluşuyor: “Hayatı durdurmadan yaşayamazsın.”

Niksen felsefesini hayatınıza dahil etmenin 5 yolu

  1. Günlük 10 dakikalık “hiçlik” anı planlayın: Ajandanıza randevularınızı yazar gibi “hiçlik anı” eklemeyi deneyin.
  2. Amaçsızca yürüyün: Telefonu bırakıp rotasız bir yürüyüşe çıkın.
  3. Bekleme anlarını kullanın: Sıra beklerken ekrana bakmak yerine etrafı gözlemleyin.
  4. Doğayla bağ kurun: Gökyüzünü izleyin, kuş seslerini dinleyin, toprağa dokunun.
  5. Kendinize izin verin: “Hiçbir şey yapmıyorum” diye suçluluk hissetmeyin. Unutmayın ki bu, üretkenliğinizin yakıtı.

Niksen, dolce far niente, wu wei, hygge, slow living… Hepsi bize şunu hatırlatıyor: “Bazen hiçbir şey yapmamak, her şeyi yeniden başlatır”. Bir sonraki kahve molanızda, telefonu kenara bırakın ve sadece durmayı deneyin. Belki de ihtiyacınız olan tek şey budur.

Kaynaklar

Mecking, O. (2021). Niksen: Embracing the Dutch Art of Doing Nothing.

Raichle, M. E. (2015). The brain’s default mode network. Annual Review of Neuroscience.

McEwen, B. S. (2007). Physiology and neurobiology of stress and adaptation. Physiological Reviews.

Kiken, L. G., & Shook, N. J. (2011). Looking up Mindfulness Increases Positive Judgments and Reduces Negativity Bias. Social Psychological & Personality Science, 2, 425-431.

Wiking, M. (2016). The Little Book of Hygge: The Danish Way to Live Well.

Hiçbir şey yapmamak, Niksen, Yavaşlamak