Erteleme Alışkanlığından Kurtulmak için Ne Yapabiliriz?

yatakta uzanan kadın

Günlük hayatın koşturmacasında, yapılması gereken işleri sürekli sonraya bırakmak, sadece zaman yönetimimizi değil, ruh halimizi ve özgüvenimizi de olumsuz etkiler. Erteleme döngüsü, hepimizi zaman zaman içine çeken ve hedeflerimize giden yolda adımlarımızı yavaşlatan görünmez bir engel gibidir. Ancak bu kısır döngüyü kırmak tabii ki mümkün! Ertelemenin arkasındaki nedenleri keşfetmek, küçük ama kararlı adımlarla işe koyulmak ve kendimize daha şefkatli davranmayı öğrenmek, bizi hem daha verimli hem de daha huzurlu bir yaşama doğru taşır. Bugün, bu zincirleri kırmak için mükemmel bir gün olabilir. İşte erteleme alışkanlığından kurtulmak için etkili çözüm önerileri!

Ertelemenin ardındaki psikoloji

Erteleme alışkanlığının arkasındaki psikoloji, bize bu davranışın duygusal bir savunma mekanizması olduğunu söylüyor. İnsanlar, bir işin gerekliliklerini yerine getirmemek için çoğunlukla o işle ilişkili olumsuz duygulardan – kaygı, stres, yetersizlik hissi gibi – kaçma yoluna giderler. Bu kaçış, o an için bir rahatlama yaratır çünkü zihin, zorlayıcı duygulardan geçici bir süreliğine kurtulmuş olur. Ancak, bu geçici rahatlama yalnızca erteleme alışkanlığını pekiştirir ve her seferinde daha fazla işin birikmesine, dolayısıyla daha fazla stresin birikmesine neden olur.

Erteleme aslında, bir zaman yönetimi sorunu değil, daha çok duygusal bir yönetim sorunudur. Kişi, işin gerekliliklerinden kaçarken, o anda yaşadığı olumsuz duygulardan kaçmayı tercih eder. Fakat her ertelenen iş, sonunda daha büyük bir baskı ve suçluluk duygusuyla geri döner. Bu sefer, aceleyle yapılmış ve düşük kalitede tamamlanmış iş, kişiyi daha da rahatsız eder. Bu da erteleme döngüsünün sürmesine sebep olur.

Zaman içinde, erteleme alışkanlığı sadece verimliliği değil, aynı zamanda kaygıyı, öz saygı kaybını ve stres gibi derin psikolojik etkileri de beraberinde getirir. Sonuç olarak, erteleme davranışı, sadece yapılması gereken işleri ertelemek değil, duygularımızla baş etme biçimimizle ilgilidir. Bu duygularla yüzleşmeden ve onları anlamadan, erteleme döngüsünden çıkmak çok daha zor hale gelir.

Beynimizin kendini rahatlama mekanizması

Erteleme davranışının evrimsel geçmişimize dayandığını biliyor muydunuz? Bu ilginç gerçeğe göre insanın fabrika ayarları hemen çözülmesi gereken kısa vadeli ihtiyaçları, uzun vadeli hedeflerden önce tutma eğiliminde. Bu da beynimizin anlık rahatlamaya ve ödüllere yönelmesine sebep oluyor. Hatta günümüzde pek çok psikologun sıkça bahsettiği “şimdi ve burada” yaklaşımı, bu durumu çok güzel açıklar. Bu bakış açısına göre, bizler gelecekteki “ben”i yabancı biri gibi görürüz ve o anki sıkıntılı iş, sanki başkasının sorumluluğuymuş gibi algılanır. Beynimiz, o anki görevleri bir tehdit gibi görüp, bu tehditten kaçmak için erteleme yoluna gider. Yani erteleme, aslında beynimizin kendisini rahatlatmaya çalışmasından başka bir şey değil.

Erteleme alışkanlığından kurtulmak için ne yapabiliriz?

Erteleme alışkanlığından kurtulmak, hayatınızda büyük bir fark katabilir. Bu süreci yönetmek, zamanınızı daha verimli kullanmanıza ve daha sağlıklı bir ruh haliyle ilerlemenize yardımcı olur. İşte erteleme döngüsünden çıkmak için öneriler!

Zevkleri erteleyin, işleri değil

Kısa vadeli hazlara teslim olmak, uzun vadeli hedeflerinize ulaşmanıza engel olabilir. O an için keyif veren aktiviteler, aslında sizi daha büyük başarı ve tatminlerden uzaklaştırır. Mesela bir sınav çalışmasını ertelemek, anlık bir rahatlık sağlasa da, uzun vadede başarıyı zorlaştırır. Bunun yerine, kendinize daha büyük ödülleri hatırlatarak odaklanmayı sürdürebilirsiniz. Bir işi yapmaya başlamak, genellikle en zor adımdır, ama bir kez başladığınızda, ilerleme sağlamak oldukça kolaylaşır. 

Mindfulness ile farkındalık kazanın

Mindfulness, yani bilinçli farkındalık, erteleme alışkanlığını kırmak için harika bir araçtır. Bu uygulama, kendinize karşı şefkatli olmayı ve duygularınızı anlamayı öğretir. Erteleme dürtüsüyle karşılaştığınızda, durup kendinize şu soruları sorarak derin bir farkındalık yaratabilirsiniz:

  • Şu an ne hissediyorum?
  • Bu duygu bana ne anlatmak istiyor?
  • Bu işe başlamış olsaydım, şimdi nasıl hissederdim?

Bu sorular, erteleme eğiliminin arkasındaki duygusal nedenleri anlamanıza yardımcı olur. Kendinize yönelik farkındalık geliştirmek, bu duygularla başa çıkmanın en sağlıklı yoludur.

Küçük adımlarla başlayın

Erteleme genellikle işleri büyük ve korkutucu görmekten kaynaklanır. Ancak unutmayın, her büyük yolculuk küçük bir adımla başlar. Bir işe başlamak zorlayıcı olabilir, ancak en basit adımı atarak başlayabilirsiniz. Mesela, bir projenin sadece başlığını yazmak bile sizi harekete geçirebilir. Çünkü motivasyon genellikle başladığınız anda artar. Küçük bir adım, ilerlemek için büyük bir itici güç sağlar.

Baştan çıkartıcıları engelleyin

Dikkatinizin dağılması, erteleme alışkanlığını besler. Sosyal medya, telefon bildirimleri ve diğer dikkat dağıtıcı unsurlar, işlerinizi sürekli ertelemenize yol açabilir. Bunun önüne geçmek için çevrenizi düzenleyin. Örneğin, sosyal medya uygulamalarını telefonunuzdan kaldırabilir veya bunlara erişimi zorlaştıracak şifreler belirleyebilirsiniz. İşinize odaklanmak için basit düzenlemeler yapın; mesela sabah egzersiz yapmayı planlıyorsanız, gece yatmadan önce spor kıyafetlerinizi hazırlayın. Bu küçük değişiklikler, işi erteleme olasılığınızı azaltacaktır.

“Yapılmayacaklar Listesi” hazırlayın

Herkesin bir “yapılacaklar listesi” vardır, ancak çoğu zaman bu listeler, önemsiz işlerle doludur ve gerçekten önemli olanlara yeterince odaklanmamıza engel olabilir. Bunun yerine bir “yapmamaya karar verdiklerim” listesi hazırlamak, enerji ve odaklanma açısından çok daha faydalıdır. Ne yapmak zorunda değilsiniz, bunu görmek size çok değerli bir perspektif kazandırır. Önemli olan şeylere daha fazla odaklanarak, gerçekten anlam taşıyan işler için enerjinizi harcayabilirsiniz.

Ertelemek, hepimizin zaman zaman düştüğü bir tuzak. Ama bu tuzağı fark edip küçük değişikliklerle üstesinden gelebiliriz. Eğer buraya kadar okuduysanız, şimdi ertelediğiniz bir işi yapmaya başlayabilirsiniz. Belki sadece küçük bir adımla…  Şu an neredeyseniz, nasılsanız, o yeterli. Yeter ki başlayın!

Kaynaklar
erteleme alışkanlığından kurtulmak, erteleme döngüsü, ertelemeyi bırakmak