Sahip olduğumuz gücü bilsek neler yaparız neler… Şöyle kendimizden emin bir tavırla masaya yumruğumuzu vurup “Ben varım!” diyebildiğimizde nelerin üstesinden gelmiyoruz ki? Fakat toplumdan gelen dikteler, öğrenilmiş çaresizliklerimiz hatta ayaküstü yapılan bir eş dost sohbeti bile kendimize olan güvenimizin sarsılmasına, potansiyelimizden şüphe duymamıza sebep olabiliyor. Bize hizmet etmeyen alışkanlıklarımızı değiştirdiğimizde hayatımızın kontrolünü elimizde tutmak çok daha kolay bir hale geliyor. İşte gücünü küçümseyen, potansiyelini farkında olmayan insanların sıklıkla sergiledikleri alışkanlıklar…
Çok fazla kıyaslama yapıyorsanız
Sürekli kendinizi başkalarının durumlarıyla, başarılarıyla, elde ettikleriyle, üstesinden gelebildikleriyle kıyaslamanız potansiyelinizi tam anlamıyla kullanamamanıza sebep oluyor. Lancaster University 14 ülkede, 15 yaşının üstünde 35.000 katılımcıyla yaptığı araştırmada Facebook kullananların diğerlerine göre daha fazla kıyas yaparak kendini daha fazla küçümsediğini gözlemlemiş. Sosyal medyanın bu konudaki payı epey büyük. Dijital dünyanın hayatımıza getirdiği bu kıyaslama hastalığı, depresyon, anksiyete gibi rahatsızlıklara kadar varabilecek sıkıntılara yol açmakta. Başkalarının hayatlarına, dış görünüşlerine en fazla odaklandığımız yer olan sosyal medyanın bize nası zarar verdiğini, neyin içine çektiğini daha önce anlatmıştık.
Size sosyal medya hesaplarınızı kapatmanızı önermeyeceğiz; dijital dünyanın çağımızın gerçeği olduğunu artık hepimiz kabullendik. Sadece, “Siz siz olun, sosyal medyada gördüğünüz muhteşem hayatlara aldanmayın!” diyeceğiz. Unutmayın, bu sizin hayatınız ve bundan yalnızca bir tane var. Kendi hayatınıza odaklanın ve kıyaslamanız gereken tek kişi, kendinizin bir önceki versiyonu olsun.
Kararlarınızın üzerinde başkalarının etkisi büyükse
Kendinden emin olmayan, gücünün farkına varmayan insanlar ailelerinin veya arkadaşlarının kararlarını etkilemesine sıklıkla izin verirler; ne yazık ki bunun sebebi doğru olanı seçecek kapasitede olduklarına inanmamalarıdır. Oysa ki doğru olanı yalnızca iç sesimiz biliyor. Başkalarından kolayca etkileniyorsanız, onların -meli, -malı‘larıyla yaşamaya mahkumsunuz. Eğer kararlarınızı verirken başkalarından çok fazla fikir alıyor ve o fikirler doğrultusunda hareket ediyorsanız, bir an önce gücünüzü elinize almanın vakti gelmiştir demektir.
Hak ettiğinizden azına razı oluyorsanız
Potansiyelini farkında olmayan, kendini küçümsemeye eğilimli insanlarda sıkça rastlanan durumlardan bir tanesi de kendini daha iyi olana layık görmediği için az ile yetinmektir. Eğer hak ettiğinizden daha azına razı oluyorsanız, sahip olabileceğiniz birçok fırsatı elinizin tersiyle itiyorsunuz demektir. Mevcut durumunuzu bir kağıda yazın ve hayatınızın her alanı için daha iyisine layık olup olmadığınızı sorun… Eğer cevap almakta zorlanıyorsanız imgeleme tekniğiyle gözünüzde canlandırmayı deneyin. Canlandırma sırasında içinizden bir ses veya bir his sizi rahatsız ediyorsa, hayalinizde eğreti duruyorsanız, hak ettiğinize inanmıyorsunuz demektir. Hayallerinize layık olduğunuza inanmadığınız sürece sahip olmanız çok zor olacaktır.
Hata yapmaktan korkuyor ve risk alamıyorsanız
Gücünü hafife alan insanlar hata yapmaktan ve başarısız olmaktan korktuğu için kendi güvenli alanlarından çıkmak istemezler. Oysa ki hata, başarıya giden yolun bir parçasıdır. Sıklıkla gördüğümüz başarı hikayelerinin arkası, çok ciddi deneme-yanılmalar, başarısızlıklar ve hatalarla doludur.
Başarılı olanları başarısız olanlardan ayıran şey denemekten vazgeçmemeleridir, hata yapmaları değil. Başarısız mı oldunuz? Süper, tekrar deneyin! Ta ki doğru olan yolu bulana kadar. Ve unutmayın, siz kendi gücünüzü farkına varmadığınız sürece kimse farkına varmayacaktır. Size nasıl davranılsın istiyorsunuz? Toplumda kim olmak istiyorsunuz? Önce siz kendinize o şekilde davranmayı deneyin.