Her ilişki zaman zaman zor dönemlerden geçebilir. Bu zor durum, partnerlerden birinin hayatındaki sorunlar nedeniyle oluşabilir ya da direkt ilişkiye bağlı olarak ortaya çıkan problemler olabilir. Bu zorlukların atlatılması partnerlerin güvenli bir bağ kurup kurmamasıyla ilişkilidir. Eğer kişiler sağlıklı bir ilişkiye sahipse ilişkilerine kaldıkları yerden, hatta kimi zaman daha da güçlenerek devam edebilirler. Fakat ilişki temel bir yerden darbe almışsa ya da sorunlar kısa süreliğine çözüme kavuşup daha sonra tekrardan gün yüzüne çıkıyorsa ilişkinin gözden geçirilmesi gerekebilir. Peki ilişkiyi gözden geçirmek adına ilişkimizle ilgili hangi sorulara dürüst bir şekilde cevap verebilmemiz gerekir?
Sıradan bir günde ilişkiniz ile ilgili duygunuz ne oluyor?
Diyelim ki oldukça sıradan bir günde, işteyken ya da ders sırasında partneriniz aklınıza geldi. Onunla o anda spesifik olarak paylaşacağınız bir şey yok, o gün herhangi bir buluşma planınız yok ya da onu aramayı unutmadınız. İlişkinizde her şey normal ve olağan bir şekilde ilerliyor. Bu tür anlarda, partnerinizle ilgili duygunuz tam olarak ne oluyor? Partnerinizi düşündüğünüzde kendinizi bir iç sıkıntısıyla boğuşurken mi buluyorsunuz, yoksa birden içiniz ısınıveriyor ve yüzünüze bir gülümseme mi konuyor?
İçinizden geçenleri konuşabilme konusunda rahat hissediyor musunuz?
Kimi zaman partnerimizin bir davranışından, sözünden ya da bakışından rahatsız olabiliyoruz. Fakat bunları partnerimizle dürüst bir şekilde paylaşmadan içimize attığımızda, partnerimizin yaptığı her davranış bir süre sonra gözümüze batmaya başlayabiliyor. Partnerlerin birbirlerinden bir şeyleri gizleme davranışının ardında farklı motivasyonlar yatsa da kişiler genellikle karşı tarafın bu durumla ilgili vereceği tepkiden çekindikleri için duygu ve düşüncelerini gizleyebiliyorlar. Peki siz partnerinizle olan iletişiminizi düşündüğünüzde, sizi rahatsız eden şeyleri onunla rahatlıkla paylaşabildiğinizi düşünüyor musunuz yoksa “Şimdi yok yere gerileceğiz, muhtemelen kavga edeceğiz ve küseceğiz. En iyisi paylaşmamak.” diye düşünerek hislerinizi bastırıyor musunuz?
Konuşmalarınız duygusal veya fiziksel açıdan zarar verici özelliklere sahip mi?
İlişkilerde kimi zaman tartışmalar hararetli bir hale dönüşebiliyor ve taraflar ortamdaki gerginliğin yükselmesiyle birlikte daha büyük tepkiler gösterebiliyor. Özellikle büyük tartışmalar sonrasında partnerler birbirlerine “Sen bensiz bir hiçsin.” gibi duygusal açıdan zarar verici cümleler kurabiliyor. Kişiler bu tarz cümlelere özellikle partnerlerinin kendisini kötü hissetmesi için de başvurabiliyor. Öte yandan, ilişkilerde partnerler birbirlerine tartışma esnasında fiziksel olarak da zarar verebiliyor. Bu tarz durumlarda şiddeti uygulayan kişinin “Kendimde değildim.”, “Kendime hakim olamadım.” gibi açıklamalarda bulunması kimi zaman partnerinin onu affetmesine neden olsa da aslında bu tarz durumlar ilişkilerde çok büyük uyarıcı işaretler olarak görülüyor.
Problemleri halının altına süpürdüğünüzü mü yoksa birlikte çözdüğünüzü mü düşünüyorsunuz?
Her ne kadar sağlıklı bir romantik ilişki içerisinde olan kişilerin hiç tartışmadıklarına, anlaşamadıkları hiçbir konu olmadığına dair bir inanış olsa da her ilişki anlaşmazlıklar ve tartışmalar içeriyor. Ancak bu noktada sağlıklı ilişkileri sağlıksız ilişkilerden ayıran şey, bu anlaşmazlıkların nasıl çözüldüğü oluyor. Eğer taraflar anlaşmazlıklar ve problemler karşısında aktif bir rol üstleniyor ve problemleri yokmuş gibi varsaymak yerine açık bir iletişimle konuşarak çözme yoluna giriyorsa bu anlaşmazlıklar da bir sonuca bağlanabiliyor. Böylece ilişki, yaşanan anlaşmazlıklardan zarar görmemiş oluyor. Bu sebeple ilişkiyi gözden geçirmek için geriye dönüp bakın. Geçmişte yaşadığınız problemleri çözdüğünüzü düşünüyor musunuz?
İki tarafın da memnun olduğu bir çözüm yolu bulabiliyor musunuz?
İlişkilerde yaşanan problemler sonrası bulunan çözümlerin, her iki tarafı da mutlu eden çözümler olması oldukça önem taşıyor. Partnerlerden biri, sırf bir tartışma ya da anlaşmazlık çıkmaması adına karşı tarafın sunduğu çözümü kabul ediyorsa ya da partnerlerden biri kendi bulduğu çözüm yolunu diğerinin de kabul etmesi adına ona baskı yapıyorsa bu durumda aslında ortak bir çözüm yolundan bahsetmek mümkün olmuyor. Peki siz, ilişkinizde yaşanan tartışmalar sonrası hep karşı tarafın istediği oluyor gibi bir düşünceye kapılıyor musunuz, yoksa anlaşmalar daha adil bir şekilde mi dağılıyor?
Güzel zamanlarınız kötü zamanlarınıza ağır basıyor mu?
İlişkinizin başlangıcından şimdiye dek geçen zamanı düşünün. Bazı kötü zamanlar yaşamış, hatta belki de birlikte birçok zorluğun üstesinden gelmiş olabilirsiniz. Peki ilişkinizin bütününe baktığınızda güzel zamanlarınız kötü zamanlarınızdan daha fazla mı? Diğer bir deyişle, birlikte mutlu olduğunuz günleri ya da anları, üzüldüğünüz zamanlarla kıyasladığınızda nasıl bir tabloyla karşılaşıyorsunuz?
Birbirinize destek oluyor musunuz ve birbirinizin mutluluğunu önemsiyor musunuz?
İlişkilerin uzun ömürlü ve sağlıklı olmasını sağlayan en önemli etmenlerden biri de partnerlerin birbirlerine gösterdikleri destek oluyor. Sağlıklı ilişkilerde partnerler, birbirlerinin destekçisi, hatta kimi zaman yol göstericisi ya da akıl hocası olabiliyorlar. Ancak tüm bunları birbirini “kurtarmak” ile karıştırmamak gerekiyor çünkü günün sonunda kimse kimsenin kurtarıcısı olamıyor. Ancak ve ancak destek vereni, elinden tutanı, düştüğünde yanında olanı ve her koşulda onun iyiliği için çabalayanı olabiliyor. Peki siz partnerlerinizle olan ilişkinizi düşündüğünüzde, ikinizi bir takım olarak görebiliyor musunuz yoksa ne zaman bir hayalinizi, amacınızı veya mutluluğunuzu paylaşsanız, bunların umursanmadığını düşünüyor ve kendinizi tek başınıza gibi mi hissediyorsunuz?
İlişkinizle birlikte ilerleyen hayatınızı bir arada sürdürmek istiyor musunuz?
İlişkileri ayakta tutan bir diğer unsur ise ortak hayat hedefleri, ortak planlar ve ortak bir gelecek inşa etmek oluyor. Partnerlerin ortak bir paydada buluşması, aralarındaki yakınlığı artırarak ilişkiyi uzun ömürlü bir hale getirebiliyor. Ancak partnerler ilişkilerini hayatlarına gerçek anlamda entegre etmediklerinde ya da ilişkilerini hayatlarından ayrı bir parça olarak görüp benliklerine dahil etmediklerinde bu durum ilişkinin sonlanmasına neden olabiliyor. Peki siz ilişkinizin geleceğini düşündüğünüzde ne hissediyorsunuz? Partnerinizle bir hayat kurmanız, hayallerinizden, hedeflerinizden vazgeçmeniz anlamına mı geliyor yoksa kendinizi partnerinizle birlikte hedeflerinizi ve hayallerinizi gerçekleştirirken görebiliyor musunuz?
Umuyoruz bu kritik sorular ilişkiyi gözden geçirmek için size destek olur!