Yaşam Yolunuzu Kaybetmiş Olabilir misiniz?

rüzgarlı doğada yürüyen kadın

Yaşam uzun, bazen keyifli, çoğu zaman karmaşık, zaman zaman ise aldatıcı bir yolculuktur. Anne karnından dünyaya ulaştığımız dünya, anneden ayrılmanın bir son gibi göründüğü yeni bir başlangıçtır. Sorularla başladığımız ve bu sorulara aradığımız cevaplara doğru çıktığımız bir yolculuktur yaşam…

Yolculuğumuz hem içsel hem dışsaldır. Dış dünyadaki ilişkilerimizin benzerliği açısından hepimizin dışsal yoluculuğu biraz birbirine benzer. Oysa içsel yolculuklar kişiye özeldir. Yaşamın kendisi değişimden ibaret olduğu için hepimiz, yaşam yolculuğumuzda birçok değişim yaşayacak ve sayısız kapılardan geçeceğiz.

Yaşam Yolunuzu Kaybetmiş Olduğunuzun Belirtileri

Bir şeyi kaybettiğinizi fark etmeniz için öncelikle onun varlığının farkında olmanız gerekir. İçinde bulunduğunuz durumun, eksikliğin, yoksunluğun ya da fazlalıkların bilincinde olmalısınız. Farklı bir bilinç yolculuğuna doğru yola çıkarken de evrendeki sonsuz olasılıkları düşünmek gerek. Farkında olmak farklı bir farkındalık düzeyinde olmayı gerektirir.  

Hepimizi belli zamanlarda kaybolmuşluk hissi yaşarız. Bu, yaşaması da kabullenmesi de oldukça zor bir his olmakla birlikte yeni bir versiyonumuzu yaratmak için bir fırsat olarak karşımıza çıkmaktadır.

İçinde yaşadığımız modern dünyada; çalış, düşünme, tüket, tekrar çalış, satın al, borçlan, borçlu kal, tekrar çalış, hissedecek vaktin olmasın döngüsündeyseniz; zamanı, yemeği, eğlenceyi, çevrenizdekileri tüketme çarkındaysanız ve hep bunları tekrar ettiğinizi düşünüyorsanız maalesef yolunuzu kaybettiğinizi söyleyebilirim. 

Yaşam yolunuzu kaybettiğinize dair bazı işaretler:

  1. Sürekli geçmişi düşünüyorsanız
  2. Sürekli karamsar bir bakış açısındaysanız
  3. Önceden zevkle yaptığınız şeylerden artık zevk almıyorsanız
  4. Herhangi bir hobiniz, aktiviteniz yoksa
  5. Bir hedefiniz yoksa
  6. Zamanın geçmesi için yalnızca sosyal medyada vakit geçiriyorsanız

Yaşam Yolunuzu Bulmaya Yardımcı Olacak Öneriler

Yolculuğumuzda karşılaşacağımız ve normal olarak nitelendirebileceğimiz değişimlerin ötesinde beklemediğimiz, planlamadığımız veya gerçekleşmesini istemediğimiz değişimler ve geçişler de olacak.

Peki bazen zor, bazen zorlayıcı ve genellikle de bunaltıcı olan bu karşılaşmalar ve geçişlerle nasıl başa çıkabiliriz?

Beklentileriniz gerçek olsun.

Bir sonraki adımınızı belirlerken, hesaplamadığınız, planlamadığınız şeylerle karşılaşabileceğinizi ve bazı şeylerin umduğunuz gibi gitmeyebileceğini bilin. Bu ihtimal her zaman aklınızın bir kenarında olsun.

Yaşadıklarınızdan öğrendiklerinizi, çıkardığınız dersleri not alın.

Her deneyim karşılığında bir şey öğretir. En iyi seçimleri yapmamızı ve en iyi kararları vermemize sebep olan şey sahip olduğumuz bu deneyimlerdir.

Bir yaşam takviminiz olsun.

Bu takvimde yer alacak olan bilgiler sizde yaşam geçişine neden olan olaylardır. Hangi olaylar değişim yaşamanıza neden oldu? Hangi olayda tek başınıza kaldınız? Yaşadığınız olaylar sizi hangi kararları almaya zorladı? Kayıplarınız nelerdi, zaferleriniz neler oldu? Başınıza gelenlere ne tepkiler verdiniz? Hangi olay sizi karamsarlığa sürükledi? Hangi olumsuzlukta ne kadar kaldınız?

Yaşam temanız/temalarınız ne anlam ifade ediyor?

Bunu tanımlamak size yaşam yolculuğunuzda kim olduğunuzu tanımlamaya ve amacınız ile tutkunuz arasındaki farkı anlamanıza yardımcı olacaktır. Olayların tarihsel sıralaması hayatınızın temel gerçekliğinin ortaya çıkmasında oldukça önemlidir. Hayatı değerlendirme tarzınız, sizin için nelerin önemli olduğunu anlamanıza, gitmek istediğiniz yöne ustaca yönelmenize ve kişisel kontrol kazanmanıza yardımcı olabilir.

Yaşam dersleriniz ile iletişim kurun.

Hepimizin kendine özgü, öğrenilmeyi bekleyen dersleri var ve bu dersler ailemiz, kültürümüz, geçmişimiz, sevdiklerimiz, ilişkilerimiz eğitimimiz olmak üzere her alandan gelebilir. Bazılarımız bu dersleri erken alarak yolu kolaylaştıran beceriler elde ederken, bazılarımız hala yolumuzu bulmak için mücadele ediyoruz. Kendinizi yaşamda nereye götürmeyi ve kimlerle ilişki kurmayı seçtiğiniz, kaçınılmaz olarak sizi büyük ölçüde etkileyecektir. Hayata nasıl tepki verdiğinize dikkat etmek, sizi bekleyen hayat derslerinin farkında olmanıza yardımcı olacaktır.

İnançlarınızı sınırların ötesine taşıyın.

Neye inandığınızı biliyor musunuz? Çoğu zaman doğru olduğuna inandığımız şeyleri çok iyi bildiğimizi düşünürüz ancak durum böyle değildir. Doğru olduğunu düşündüğümüz şeyler, hayran olduğumuz veya sevdiğimiz kişilerin görüşleriyle şekillenip onlardan etkilenebilir. Güveninizi artıran ve çabalarınızı destekleyen inançlara doğru ilerleyin.

Bilinmeyeni kabul edin.

Hayatta her zaman, bilmediğimiz şeyler olduğunu kabul etmek gerek. İstediğimiz şeylere ulaşmak için ne kadar plan yaparsak yapalım, tüm planlamaların bizim istediğimiz sonucu vermeme ihtimali var. Neden peki? Kim bilir…. Bilinmeyeni dostunuz olarak kabul ederek, kontrol edemediğimiz şeyler üzerine endişelenmeyi bıraktığımızda her şey daha kolay ve sizin lehinize ilerleyecektir.

Alman Şair Rainer Maria Rilke’in dizelerinde dediği gibi: “Kalbinde çözülmemiş olan her şeye karşı sabırlı ol ve soruların kendisini sevmeye çalış, kilitli odalar ve artık çok yabancı bir dilde yazılmış kitaplar gibi. Onları yaşayamayacağınız için size verilemeyen cevapları aramayın. Ve mesele, her şeyi yaşamaktır. Şimdi soruları yaşa. Belki o zaman yavaş yavaş, farkına varmadan, uzak bir gün boyunca cevaba doğru yaşayacaksın.”

Kaynaklar
yaşam yolu