Ghee, yani sadeyağ, ayurvedik bir yaşamın vazgeçilmezlerindendir. Çoğunlukla Ayurvedik beslenmedeki yeri ile bilinse de ghee geleneksel Ayurveda’da bazı bitkisel ilaçlar için taşıyıcı, masaj yağı, göz rahatlatıcı vb. olarak da sıklıkla kullanılmaktadır.
Tereyağından hayvansal proteinin uzaklaştırılması yoluyla hazırlanan ghee, hazmı kolay, yüksek ısıya dayanıklı, yenileyici, yaşlanma karşıtı ve besleyici bir gıdadır. Tüm dokuları canlandıran, sindirim ve emilimi destekleyen ghee tüm bu özellikleriyle 3 dosha için de dengeleyicidir.
İlgini çekebilir: Ayurvedik Beden Tipinizi Biliyor Musunuz: Dosha Testi
Faydası nereden geliyor? Bütirik asit öne çıkıyor sayın seyirciler…
Ghee yapımında kullanılan tereyağının içerdiği birincil yağ asidi bütirik asittir. Hatta bu yağ asidi ilk kez tereyağında keşfedildiği için tereyağına Latincede ‘butyrum’ denilmiştir. Ghee tereyağına göre daha konsantre bir hale geldiği için daha fazla bütirik asit içermektedir.
Bütirik asit vücudumuzda sindirim kanalımızdaki faydalı bakteriler tarafından üretilir. Yediğimiz sağlıklı lifler sindirim kanalımızdaki bakteriler tarafından bütirik asite çevrilmektedir. Ve bütirik asit sindirim sistemimizin mukozasında bütünlük sağlayarak sindirim işlevini kolaylaştırır, bağırsaklarımızda yaşayan faydalı bakterilerin gelişimine, sağlıklı bağırsak hareketine, bağırsaklardaki su ve elektrolit dengesine destek olur, istenmeyen ve toksik bakterilerin gelişimini engeller. Dolayısıyla bağışıklık sistemimizi güçlendirir. Ayrıca bütirik asit yağda çözünen kimyasal kalıntılar, pestisitler ve toksinlerin yapışacağı ortam hazırlayarak, bu maddelerin dokulardan uzaklaştırılmasında rol oynar.
Yapılan kapsamlı bir araştırmaya göre butirik asitin faydaları sindirim sistemi ile sınırlı değildir. Butirik asit ayrıca; insülin direncini azaltır, kolesterol seviyelerini düzenler, hücresel enerji üretimini arttırır, yağ dokusunda azalmaya neden olur, açlığı azaltır ve vücuttaki ısı dengesini sağlar.
İlgini çekebilir: Serinletici ve Canlandırıcı 3 Ayurvedik İçecek Tarifi
Sadece bütirik asit mi? Gelsin her gün ghee tüketmek için 10 neden:
- Laktoz ve kazein içermez. Bazılarımız için süt ürünlerinin hazmınızı zorlaştıran laktoz ve süt ürünlerine alerjik reaksiyon geliştirilmesine neden olan proteinlerden olan kazein ghee yapım sürecinde üstte toplanır ve yağdan ayrılır, geriye saf yağ kalır.
- Yüksek sıcaklıklara dayanıklıdır. Çoklu doymamış yağlar (bitkisel yağlar) birçok çift bağ içerir ve pişirme sırasında yağ asitleri okside olarak vücudumuz için toksik hale gelir. Ghee ise doymuş bir yağdır ve yüksek derecede ısıya dayanıklıdır.
- Antioksidan içerir: İçeriğindeki yağ asitleri (özellikle omega-3) güçlü doğal antioksidanlardır ve kimyasallar, pesitistler ve ağır metallerin uzaklaştırılmasında görev alır.
- A vitamini deposudur: Özellikle çimenlerde otlayan hayvanların (inek, koyun, keçi) süt ürünlerinde bulunan A vitamini öncelikle yağ bölümünde depolanır, saflaştırıldığı için ghee’deki A vitamini konsantrasyonu sütten daha yüksektir. A vitamini hormon dengesi, karaciğer sağlığı, doğurganlık ve genel vücut sağlığında önemli bir rol oynar.
- K ve D vitamini deposudur: Diş ve kemik sağlığı için önemli olan K2 vitamininin en zengin gıda kaynaklarından biridir. K vitamini, kemik sağlığı için D vitamini ve kalsiyum ile çalışır. Hem D hem de K vitaminlerinin yağda çözünür olduğu göz önüne alındığında, ghee mükemmel bir kaynaktır.
- İyi bir kolesterol kaynağıdır: Vücuttaki kolesterol iyileştirici bir “ajan” olarak stres dönemlerinde veya bir iltihaplanma olduğunda yükselir. Ve son yıllarda anlaşılmaktadır ki kolesterol düşman değildir, hormonlar, hücre membranları, yağda eriyen vitaminler ve safra salgısı gibi önemli beden fonksiyonları için kolesterole ihtiyaç vardır.
- Konjüge Linoleik Asit (CLA) içerir. CLA antikarsinojen, yağ dokusunu azaltan, kemiklerde güçlenmeyi sağlayan, enfeksiyon ve inflamasyon düşmanı bir esansiyel yağ asidir.
- Bağırsak bakterilerine dosttur: Bütirik asit konusunu uzun uzun anlatmıştık değil mi? 🙂
- Raf ömrü uzundur: Hayvansal protein uzaklaştığı için bozulma riski olmayan ghee’nin buzdolabında saklanmasına gerek yoktur. Yazın kullanılmayan yağ kavanozları buzdolabına konulabilir, kışın serin bir yerde bekletilebilir.
- Lezzetlidir: Kullananlar bilir. 🙂
“Çok etkilendim, hemen yapmak istiyorum!” diyenler; sıradaki tarif sizin için gelsin:
Ghee yapımı için gerekli malzemeler:
- 1 kg tuzsuz, organik tereyağı
- Tencere
- Süzgeç/tülbent
- Kavanoz
Tereyağı büyük bir tencerede, düşük-orta ısıda eritilir, en az bir saat daha kısık ateşte kaynatılır. Süt proteinleri tencerenin dibine çökmeye ve yüzey berraklaşmaya, yağ daha çok sıvı yağ gibi görünmeye başladığında, yüzeyde kalan diğer süt proteinleri tahta kaşıkla alınır (Burada en önemli nokta tüm bu süreç boyunca tencerenin kesinlikle karıştırılmamasıdır.)
Ocak kapatılır, yağ 10 dakika dinlendirilir. Sonra tülbentten geçirilerek/süzülerek sterilize edilmiş cam kavanozlara doldurulur. Oda sıcaklığına geldiğinde kapağı kapatılır.
O zaman günde 1-2 tatlı kaşığı kadar Ghee tüketmenin bütünsel sağlığımıza birçok faydası olduğunu unutmayalım, yapalım, yaptıralım.
Ve sağlıkla kalalım!
Namaste.
Yardımcı kaynaklar:
- https://lifespa.com/superfood-making-microbe/
- https://empoweredsustenance.com/benefits-of-ghee/
- Butyrate improves insulin sensitivity and increases energy expenditure in mice. Gao Z, Yin J, Zhang J, Ward RE, Martin RJ, Lefevre M, Cefalu WT, Ye J. Diabetes 2009; 58(7):1509–1517,
- Phylogenetic Relationships of Butyrate-Producing Bacteria from the Human Gut, Adela Barcenilla, Susan E. Pryde, […], and Harry J. Flint, Appl Environ Microbiol. 2000 Apr; 66(4): 1654–1661.