Yas tutma süreci çok sevilen birinin yitirilmesi (ölüm, ayrılık vb.) sonrasında yaşanan doğal bir süreçtir. Yas süreci, zorlayıcı ve oldukça stresli bir dönemdir. Özellikle ani ve beklenmedik bir şekilde gelişen kayıplarda travmatik yas denilen deneyimi yaşarız. Hayat karşısında aciz hissedebilir, kontrolümüzü kaybedebilir, kendimizi pasif kurbanlar olarak görebiliriz. Doğru yönetilemeyen yas süreci kalıcı hasarlar bırakabilir. Dolayısıyla, bu süreçle sağlıklı bir şekilde baş etmek oldukça önemlidir.
Kayıp sonrasında verilen yaygın tepkiler nelerdir?
Travmatik bir kayıp karşısında ‘savaş ya da kaç’ ve ‘donup kalma’ tepkileri gösterebiliriz. Olayın devamında ya da bittikten sonra da depresyon, kaygı ve yas tepkileri vermeye başlarız.
- Yeniden yaşantılama
- Kaçınma
- Fizyolojik uyarılmışlık
- Fiziksel olarak baş edilemeyen durumlarda madde bağımlılığı
- İnanç sistemimizi sorgulamak
- Zamanla ilgili bilişsel problemler
Tüm bu verilen tepkiler oldukça normaldir. Bu süreçte kendimizi bir gün iyi, bir gün kötü hissedebiliriz ve bu da gayet normaldir. Akut dönem olarak tabir ettiğimiz bu dönem geçtikten sonra Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) da yaşanabilir.
Tüm bunların yanı sıra, aynı olay gerçekleştiğinde “donup kalma” tepkisi de vermiş olabilirsiniz. Sonradan yukarıda belirtilen travma anı tepkileri vermeye başlarsanız, buna Gecikmiş ya da Sonradan Ortaya Çıkmış Travma Sonrası Stres Bozukluğu denmektedir.
Kayıp Sonrası Yas Süreci
Yas sürecinde gösterilen tepkiler kişiden kişiye farklılık göstermekle birlikte, bir grup ortak bedensel, bilişsel, duygusal ve davranışsal belirtiler görülür.(*) Aşağıdaki süreçler yaşanan travma sonrasında aşamalı olarak gerçekleşebildiği gibi, bazı adımları atlayabiliriz.
- Hissizleşme: Bu evrede kişi sevdiği birinin kaybını yeni yaşamıştır. Deneyimin ne olduğunu anlamakta zorlanır ve tepkisiz kalır.
- İnkar dönemi: Kişi, durum hiç yaşanmamış gibi davranabilir. Örneğin ölen kişi hala yaşıyormuş gibi davranabilir.
- Öfke dönemi: Kaybedilen kişiye “neden beni bıraktın?” gibi öfkeli duygular beslenebildiği gibi, kişi elinden bir şey gelmediği için kendine de öfke duyabilir.
- Çaresizlik/Depresyon: Kişi elinden bir şey gelmediği gerçeğiyle yüzleşir. Aynı zamanda kaybın kabullenildiği döneme geçiş sürecidir.
- Kabullenme: Bu evrede kişiler kaybedilen veya giden kişinin yokluğunu kabullenir. Yaşama yeniden uyum sağlama süreci açısından oldukça önemli bir süreçtir.
Normal yas süreci genelde altı ile yirmi dört ay kadar sürer ve zaman içinde yatışır. Yas sürecinin ileri dönemlerinde bu yaşantıların sürmesi patolojik yasın belirtisi olabilir.(*) Yas tepkilerinde gecikme ve beklenenden uzun olması durumuna “patolojik yas” adı verilir. Bu durumda mutlaka bir uzmandan destek alınmalıdır.
Kayıpla Baş Etme Yöntemleri
Herkesin yaşanan olaylarla başa çıkma stratejisi farklıdır. Yaşanan bir kayıpla veya travmayla belli başlı başa çıkma stratejileri aşağıdaki gibidir:
- Düşünce yolu ile baş etme
- Duygu yolu ile baş etme
- Sosyal etkileşim yolu ile baş etme
- İnanç yolu ile baş etme (Dine yönelmek, inanmak, yardımlaşma)
- Fiziksel olarak faaliyette bulunmak (Gevşeme egzersizleri, yürüyüş yapma vb.)
Olumsuz baş etme yöntemleri nelerdir?
- Öfkenlenmek
- Kendini suçlamak
- Kendini işe vermek, yaşanan olaydan kaçmak için aşırı iş yükü almak
- Uyku ve yemeğe dikkat etmemek (Düzensiz yemek, aşırı yemek ya da az yemek, çok uyumak ya da uykusuzluk)
- Alkol ya da sigara alışkanlığı edinmek veya bu alışkanlıkları artırmak
Olumlu baş etme yöntemleri nelerdir?
- Konuşmak: Yakınlarımızla, sevdiklerimizle yaşadığımız acıyı paylaşmak, anlatmak ve hissettiklerimizi dışarıya çıkarmak, içimize atmamak
- Bilgi almak: Yaşadığımız deneyimi tanımak, anlamak ve anlamlandırmak adına bilgi sahibi olmak
- Sosyal destek almak: Aile veya sevdiklerimizden destek almak
- Çaba: Toparlanmak için atılan küçük adımlar süreci hızlandırabilir. Eski rutinlerimize devam etmeye çalışmak, yavaş yavaş da olsa sürecin üstesinden gelmeye yardımcı olur.
Kayıp ve yas sürecini sağlıklı bir şekilde atlatmak için neler yapabiliriz?
Yas süreci, oldukça acılı ve zorlu bir süreçtir. Bir kayıpla baş ederken hisleri ve tepkileri bastırmamak çok önemlidir. Eğer deneyimlerinizi bastırırsanız, uzun vadeli etkiler ortaya çıkabilir. Kendinizi güçlü göstermeye çalışmayın. Ağlamanız gerekiyorsa ağlayın, bağırmanız gerekiyorsa bağırın ama mutlaka duygularınızı dışa vurun. Tüm duyguların normal olduğunu unutmayın. Çünkü; ifade edilemeyen her duygu ayağa bağlanan bir taştır ve yaşam yolunda sizinle gelir, size yük olur. Eğer konuşamıyorsanız duygularınızı ve düşüncelerinizi yazarak ifade etmeyi deneyin.
Bununla birlikte, sevdiklerimizden destek almak da sürecin daha sağlıklı atlatılmasına yardımcı olur. Yalnız kalmak istemiyorsanız sevdiklerinizin yanında vakit geçirebilir, hazır olduğunuzda hislerinizi paylaşabilir, her anlamda desteklerini isteyebilirsiniz. Çevrenizdeki insanları kendinizden uzaklaştırmayın. İzin verin, size yardım etsinler.
Ne yiyip içtiğimiz de bu dönemde oldukça önemli. Örneğin, kahvedeki kafein stres seviyenizi artırabilir. Dolayısıyla stres seviyenizi artıracak yiyecek ve içeceklerden uzak durmaya çalışın.
Kayıp ve yas süreci beklenenden uzun sürüyorsa ve atlatmakta zorlanıyorsanız bir uzmana başvurmaktan çekinmeyin. Çevrenizdekilere anlatamadığınız konuları, bu deneyime objektif yaklaşan profesyonel birine anlatmak daha iyi hissetmenizi sağlar.