Kontrol arzusu, insanın doğasında vardır. Bir sonraki adımın ne olduğunu bilmek isteriz çünkü bu kendimizi o yeni duruma göre hazırlayabilmemiz için bize güvenli bir alan sunar. Psikiyatrist Anna Yusim’e göre, doğru bir ilişkiye belirsizlikle girmek, hayatın karşımıza çıkardığı türbülansların zarafetle üstesinden gelmemize olanak sağlar. İnsanların daha az stres ve daha fazla anlamla yaşamalarına yardımcı olmak için bilimi, tinsellik ile harmanlayan Yusim, belirsizlik karşısında sakin kalabilmek için en iyi stratejinin bu 4 kelimede saklı olduğunu söylüyor!
Bir Şükür Alanı: Mevcudiyet
İçinde bulunduğun anın farkındalığına varmak için pratik yap ve şu ana, olduğu hali için teşekkür et. Hayatı, hayatın sana sunduğu koşullarda kabul ettiğin zaman, o bilgeliğe ve olgunluğa da erişmiş olacaksın. Meditasyon yapmak, şimdiki zamanın farkındalık hissini geliştirmek için güzel bir yol olabilir. Eğer belirsizlik zamanlarında zihnini susturmak için çok fazla çaba sarf ediyorsan, meditasyonu bu dinginliğe erişmene yardımcı olacak bir rehber eşliğinde de deneyebilirsin.
Odağı Doğru Yönetmek: Kontrol
Yusim, ne zaman kendisini kontrol edemediği durumlarla ve belirsizlik ile savaşırken bulsa, aşağıdaki huzur verici duayı kendisine tekrarlamayı sevdiğini söylüyor: “Tanrım, bana değiştirebileceğim şeyleri değiştirmek için cesaret, değiştiremeyeceğim şeyleri kabullenmek için sabır, ikisi arasındaki farkı bilmek için ise akıl ver.”
Bu mantra, dış dünya bize tamamen öngörülemezmiş gibi hissettirdiğinde bile, hala kendi düşüncelerimiz ve kişisel eylemlerimiz üzerinde etkimiz olduğunun bir hatırlatıcısı olabilir. Dolayısıyla bugün kendinize şunu sorun: Şu an içinde bulunduğum durum üzerinde bir kontrolüm var mı? Bu deneyimi iyileştirmek için ne gibi yapıcı adımlar atabilir ve hayatıma nasıl daha fazla belirlilik katabilirim?
Yarına İnanmak: Umut
Bugünlerde gazeteleri okurken veya sosyal medyada gezinirken umut verici olaylara denk gelmek çok da kolay değil. Ancak ilerlemek için umut etmeye ihtiyacımız var. Bu yüzden, o inanç hissini bulmak için kendi içimize bakmamız gerekiyor. Kendine oyunun içinde çok daha büyük güçlerin yer aldığını hatırlatmak için, ruhsal veya dinsel pratiklerinin üzerine eğilebilirsin. “Umut iyimserliği de beraberinde getirir. Tünel ne kadar karanlık ve uzun olursa olsun, tünelin sonunda her daim bir ışık olduğunu kendimize hatırlatmamız gerekiyor” diyor Yusim.
Akışa Uyumlanmak: Teslimiyet
Yusim’e göre, durumu iyileştirmek için yapabildiğimiz her şeyi yaptıktan sonra, geriye bir tek teslim olmak kalıyor. Teslimiyetin gücü; kendimize, duruma ve evrene duyduğumuz inancın büyümesine yol açar. Teslimiyet durumunda, kendimizi daha önce olması muhtemel olmayan olasılıklara da açarız. Bizim kontrolümüz dışında olan durumlara karşı teslim olmak korkutucu gelebilir. Ancak aynı zamanda bu durum bizi güçlendiren şeyin de ta kendisidir.
