Beyninizdeki bir düğmeyi çevirip mantıklı benliğinizin seçilebilecek en mükemmel seçeneği belirlemesine izin vermek ne güzel olurdu değil mi? Fakat karar verme eylemi duygularımızla bağlantılıdır ve beynimizin bu bölümü hasar gördüğünde karar verme yeteneğimiz de aynı ölçüde zarar görür. Karar Anı kitabının yazarı Jonah Lehrer bu durumu, “Duygularımız olmasaydı akıl da olmazdı.” şeklinde ifade etmiştir. Bu yüzden önemli bir karar verirken, duygularımızı da göz önünde bulundurmayı ihmal etmemeliyiz. Yanlış bir karar, yanlış bir yola sapmamıza neden olabilir. Peki doğru seçimler yapabilmek için nelere dikkat etmek gerekir?
Doğru seçim yapabilenler, mevcut durumları en iyi analiz edenlerdir.
Eğer karar almanız gereken bir durumla ilgili olarak yeteri kadar deneyiminiz varsa, sezgilerinizle ilerlemek güvenli olacaktır. Çünkü bilinçaltınız bu konu ile ilgili güvenli bilgilere sahiptir. Fakat acemiyseniz analitik düşünmek daha faydalıdır.
Mutluluğumuz için iyi seçimler yapmak belli bir seviyede çok önemli olsa da, bazen seçeneklerin çokluğu bunaltıcı olabilir. Çok fazla seçenek, sadece alacağımız kararı zorlaştırmakla kalmaz aynı zamanda seçimlerimizden pişman olabilme ihtimalimizi de artırır. Bu nedenle, çok fazla seçeneği yönetebileceğimiz bir sayıya indirebilirsek alacağımız kararlarda kendimizi daha iyi hissedebiliriz.
Öyleyse gelin seçeneklerimizi daha güvenilir bir mantık çerçevesinde tartmak ve daha iyi kararlar alabilmek için bu 6 önemli adıma bakalım!
Hedefleriniz net olmalı.
Herhangi bir konuda ne istediğinizi bilmeniz için kendinize sorular sorup, dürüstçe yanıtlarınızı verirseniz, neyin sizin için önemli olduğunu fark edebilir ve önceliklerinizi buna göre belirleyebilirsiniz.
Önyargılarınızın farkında olun.
Önyargılar akıllı insanlara akılsızca kararlar aldırabilir. Karar verme sürecinde önyargılarımızın farkındalığında olma durumu, değerlendirme sırasında bize daha geniş bir bakış açısı sağlayacaktır.
Doğru seçim yaparken aceleci olmayın.
Stres altındayken, mutsuzken veya öfkeliyken yaptığımız seçimler çoğunlukla kötü seçimlerdir. Bu nedenle, karmaşık bir durumla karşılaştığımızda kendimizi toparlamamız için ara vermek en doğrusudur. Yürüyüşe çıkabilir, dinlenebilir veya sakinleştirici bir müzik ile bilinçaltımıza zaman tanıyabiliriz. Kendimize biraz zaman tanıdıktan sonra alacağımız kararların doğru olma olasılığı daha yüksektir.
Seçimleriniz için belirlediğiniz standartlarınız olsun.
Eğer belli standartlarınız olursa karar sürecinde bazı seçenekler kendiliğinden elenecektir. Örneğin; bir ürün satın alacağınız zaman, o ürünün hangi özelliklerinin olmasını istediğinize dair tercihler belirlemeniz, seçeneklerinizin sayısını azaltacaktır. Bir iş başvurusunda bulunurken ise önceliklerinizi belirlemeniz başvuru sayınızı azaltacak ya da yaptığınız başvurulardan aynı anda birden fazla olumlu yanıt aldığınızda, belirlediğiniz öncelikler karar vermenizi kolaylaştıracaktır.
Kurallar belirleyin.
Önceden kendinize belli kurallar belirlemiş olursanız bazı durumlarda karar alma ihtiyacınız ortadan kalkar. Örneğin, “Haftada iki gün kitap okuyacağım”, “Günde 1 saat spor yapacağım”, “Yalnızca hafta sonları dışarı çıkacağım” gibi…
Karar analizi yapın.
Verdiğiniz her karardan, yaptığınız her seçimden sonra, bulunduğunuz durum ile ilgili analiz yapın. Kendinize mevcut durum ile ilgili kendinizi nasıl hissettiğinizi ve bundan sonra nasıl bir yol izleyeceğinize dair sorular sorun.