Her şeyin organiğini yemenin en sağlıklı olduğunu anladığımız zamanda organik bir şey bulamaz olduk. Bulsak da organik besin hevesimizi fazla belli etmiş olacağız ki, gıda ticareti sağ olsun, cebimizi yakar hale getirdi. E zaten iş hayatı, okul hayatı derken, nerden tarla bulacağız da kendi meyvemizi sebzemizi üreteceğiz. Öyle bağ bahçe ile uğraşacak zamanımız da, halimizde pek olamıyor zaten. Biz çocukluğumuzdan beri anneanne-babaanne evlerinden aşinayız saksıda sebzelere ve taze yeşilliklere. Bunu yeniden başlatmak için harika bir dönemdeyiz bence. Son zamanlarda popülerliği hızla artan mutfakta organik sebze meyve üretimi, sağlık olarak bize en faydalısını sunmakla birlikte, kendi ellerimizle ekip büyüttüğümüz bir ürünün tadının da en lezzetli olduğunu keşfettiriyor. Hem paramız cebimizde kalıyor, hem de ürettiklerimiz taze olarak elimizin altında oluyor. İşte kolaylıkla evde yetiştirilen sebzeler!
Fesleğen
Yetiştirilmesi en kolay ve en popüler olarak bildiğimiz bitkidir muhtemelen. Potasyum ve yüksek A vitamini içeriği sayesinde salatalarımızın ve yemeklerimizin besin değerini arttıran ve tat veren en değerli otlardan. Yetiştirme kolaylığı sayesinde mutfak tarımı adına güzel bir başlangıç olacaktır.
Fesleğen ışık seven bir bitkidir, mutfağınızda bol güneş alan bir yerde bulundurmanız geri dönüş almanızı kolaylaştıracaktır. Haftada 1 kez sulamak yeterli olacağı için bakımı da oldukça kolay hale geliyor. 10-15 cm olan fesleğeninizin üstlerinden kestikçe kullanabilir ve büyüme devamlılığını sağlayabilirsiniz.
Taze soğan
En sevdiğimiz antioksidan bitkilerdendir taze soğan. Düşük kaloriye sahip olmakla beraber folat, potasyum, demir ve lif açısından da oldukça zengindir. Peki ya market veya pazardan aldığınız taze soğanların püsküllü köklerini ne yapıyorsunuz ? Yoksa atıyor musunuz?
Mineral yönünden zengin bir toprağa o kökleri ekip, güneş alan bir alana koyarsanız, tekrar taze soğan elde edebilirsiniz. Böylece harika bir geri dönüşüm sağlamış olacaksınız. Her defasında aynı işlemi tekrarlamak yerine taze soğanlarınız büyüdükçe alt kısımdan kesip, aynı köklerin uzamasını devam ettirebilirsiniz. İşte bu kadar basit; birkaç hafta içinde organik taze soğanlarınız hazır.
İlgini çekebilir: Evdeki Gıda Atığını 6 Adımda Nasıl Azaltabiliriz?
Havuç
Havucun harika bir vitamin, mineral ve lif kaynağı olduğunu hepimiz biliyoruzdur. B grubu vitaminleri, A. C ve K vitaminleri, potasyum, çinko ve bakır minerallerinin en iyi kaynaklarındadır. Kalorisi düşük ve lif içeriği yüksektir. Ekim aralığı olarak en geniş sebzelerden olan havucu evde yetiştirmek aklınıza gelir miydi? Biraz emek harcayarak kolay bir şekilde kendi havuçlarınızı toplayabilirsiniz.
Evinize aldığınız havuçların baş kısmını atmayarak ilk adımı çoktan halletmiş oluyorsunuz. Birkaç parmak kalınlığında kestiğiniz havuç başlarını geniş bir kaba koyup, havuçların yarısına kadar su ekleyip birkaç gün filizlenmesini bekliyorsunuz. Her gün değiştirdiğiniz temiz su sayesinde 1 hafta içinde havuçlarınızın köklendiğini ve filizlendiğini göreceksiniz. Yeşeren havuçlarınızı artık toprağa alma vakti ! Havuçlarınızı haftada 1 veya 2 kez sulayıp büyümelerini bekleyin. Elde edeceğiniz havuçlar, marketlerden aldığınız şekillerde olmayabilir, daha ufak veya yuvarlak hatlı kendine özgü havuçlarınız ile tamamen kendine has havuçlarınızı elde edebilirsiniz.
Nane
Kokusuna doyamadığımız, kurusu başka tazesi başka güzel olan, bol C ve A vitamini, folik asit, potasyum, kalsiyum, demir, çinko ve lif içeren bu harika yeşilliği hala dışardan mı alıyorsunuz ? Evde nane yetiştirmek sanıldığı kadar zor değildir. Hatta yapmanız gereken en zor şeyin taze nane demeti bulmak olduğunu söyleyebiliriz.
Nane için en uygun mevsim bahar aylarıdır. Tohumdan yetiştirmekte mümkün olmakla birlikte dilerseniz hazır yetişmiş nane bitkisinin dalları ile başlayabilirsiniz. 6-8 cm uzunluğundaki dallar çoğaltma için yeterli olacaktır. Nane yetiştirirken toprağının sürekli nemli olmasına dikkat edin. Nane yapraklarına gelmeyecek şekilde toprağı düzenli olarak nemlendirmeniz bitkiye zarar vermemek adına çok önemli bir detay. Bol güneş alan bir cam kenarında nanelerinizin hızla büyüdüğünü göreceksiniz.
İlgini çekebilir: Akdeniz Diyeti: “En İyi ve Uygulanabilir Diyet Yaklaşımlarından”
Domates
Kilo kontrolü sağlamak adına listelerimizde çok sık yer verdiğimiz domatesin en bilindik özelliği antioksidan özelliğinin yüksek olmasıdır herhalde. Fakat bunun yanında yüksek lifli ve düşük kalorilidir. C ve A vitaminlerini barındırırken, potasyum ve mangan mineralleri adına da iyi bir kaynaktır. Domates yetiştirmek için illa tohum bulmanız veya çekirdek biriktirmeniz gerektiğini sanıyorsanız, size harika pratik bir yol anlatabilirim.
Öncelikle birkaç domates alın ve onları orta kalınlıkta yuvarlak daireler olarak kesin. Derin saksınıza, aralarına toprak atarak, her kata 3-4 domates dilimi gelecek şekilde 2-3 kat olarak yerleştirin. Saksının üstünde toprak kalacak şekilde ekim işleminizi bitirdikten sonra bol güneş alan bir yere saksınızı yerleştirin. Toprağınızın nemli olması gerektiğin unutmayın. 1,5-2 hafta içerisinde domateslerinizin çimlenmeye başladığını göreceksiniz.
Yazımda size başlangıç için kolaylıkla ve keyifle yetiştirebileceğiniz bitkiler hakkında küçük ipuçları ve beslenmemizdeki önemi hakkında bilgi vermeyi amaçladım. Umarım biraz olsun kendi sebzelerinizi ekmeniz adına heveslenmenizi sağlayabilmişimdir. Eğer bunun için bir adım attıysanız veya zaten yetiştiriyorsanız fotoğrafınızı bize atın. Böylece bazılarına küçük ilhamlar yaratabiliriz.
Hadi! Saksılarınızı hazırlayın, evinizde kendi ilkbaharınızı yaşayın…