Toksik ilişki, günümüzde oldukça yaygın bir kavram. Günümüzde her ne kadar sıklıkla kullandığımız bir kelime olsa da normalleştirilmemesi gerekir. İnsanlar zararlı ilişki kalıplarına ve döngülere sıkıştıklarında toksik ilişkiler oluşur. Toksik ilişkileri; zamanı bilinçli kullanarak, çaba ve şefkatli farkındalık ile düzeltebiliriz. Ancak her iki insanın da ilerlemek için değişmeye, sorumluluk kabul etmeye istekli olması gerekir. Peki bozulmaya yüz tutmuş ilişkilerimizi nasıl iyileştirebiliriz?
İlişkinin gerçekten onarılıp onarılamayacağını anlayın.
Evet, toksik bir ilişkinin düzelme olasılığı vardır, fakat bu olasılık büyük bir ancak kelimesini beraberinde getirir. Toksik bir ilişki ancak her iki kişinin rızasıyla; açık bir iletişim, dürüstlük, kendini yansıtma ve birlikte üstesinden gelmeye eşit derecede kararlıysa değişebilir. Bu anlamda gelişmeye açık olmak, partnerlerin kendi eylemlerini incelemesi, kendine dönmesiyle beraber, kendini sorgulamayı da gerektirecektir. Buna gerçekten istekli ve gönüllü müsünüz?
Gerektiğinde uzaklaşmaya gönüllü olun.
Toksik bir partner ile yüzleşmeden önce, özgüveninizi yanınıza alarak yola çıkmanız gerekiyor. Hiçbir şeyin değişmeme olsalığına karşın toksik partner olarak nitelendirilen partnerler ile yolunuzu ayırmanız gerekebilir, bu duruma hazır ve uzaklaşmaya gönüllü olmanız öncelikli adımdır.
Toksik ilişkinin tanımladığı kelimelerden uzak durun.
Toksik ilişkiyi tanımlayan kelimelerin arasında suçlamak, kınamak, eleştirmek ve talepkar olmak yer alıyor. İlişkiyi tüketen bu davranışlar sizin ilişkinizde de yaygın ise eşinizle bu döngüyü konuşmak ve sona erdirmek için birlikte çalışma konusunda anlaşın. Kendiniz bu davranışlardan herhangi birine düştüğünüzde, bu toksik davranışlara başvurarak aranızdaki ilişkiyi nasıl etkilediğinize dikkat edin. İletişim sorunlarına karşı olan işbirlikçi zihniyet partneriniz ile yeniden olumlu yönde ilerlemenize yardımcı olacaktır.
Kendinizi ifade edin.
Genellikle toksik ilişkilerde, eşinizi üzmekten kaçınmak için kendinizi ateşler üzerinde yürürken bulursunuz, bu da zamanla kırgınlık ve öfke yaratabilir. Eşinizle konuşurken, yanıtlarından korktuğunuz ve paylaşmaktan endişe duyduğunuz şeyleri not alın. Unutmayalım ki sağlıklı bir ilişkide kendinizi rahatlıkla ifade edebilmek, kendiniz olabilmek ve endişeleri de paylaşmak esastır.
Eşiniz davranışlarınızın farkında olmayabilir. Bir şey hakkında üzgün olduğunuzda, halının altına süpürme dürtüsüne direnin. Bunun yerine nasıl hissettiğinizi, yaşanan durumun aranızda nasıl bir mesafe yarattığını, böyle davranışların güvene hasar verdiğini ve yeniden inşa etmeyi zorlaştırdığını partneriniz ile paylaşmaktan çekinmeyin.
“Var” olmaktan çekinmeyin.
Toksik ilişkilerde, bir kişi genellikle kendi önceliklerini ve ihtiyaçlarını bir kenara bırakır. Partnerinizin, duygularını incitmek ya da onu üzmek istemiyor olabilirsiniz. Fakat kendi ihtiyaçlarınızı ve önceliklerinizi bir kenara itmek zamanla, ilişkinin tek bir tarafa kaymasına sebep olabilir ve ihtiyaçlarınız daha az görünür hale gelir.
İlişkinizde bu dinamiği gözlemlediyseniz “var” olmanın vakti gelmiş demektir. Unutmayın; ilişki tek kişinin varlığıyla yürümez, en az iki kişi gerekir. Partnerinizin bu tetikleyicileri, duyguları ve davranışları içeren toksik kalıplarını ve döngülerini tanımasına yardımcı olun.
Destek alın.
Partneriniz veya siz ilişkinizin içinde kendinizi bireysel anlamda eksik veya yetersiz hissediyor olabilirsiniz. Bu da toksik ilişkilerin tanımlarından biridir. Şunu unutmamakta da fayda var; olduğunuz hal ile yeterlisiniz. Sağlıklı bir ilişki demek; sadece romantizm demek değil, ruhsal olarak da dengede olmaktır aynı zamanda.
İlişkinizde bu yönde eksiklik hissediyorsanız, çift terapistleri ile görüşebilirsiniz. Bireysel ve nesiller arası travma gibi çözülmemiş yaralanmaların iyileşmesi konusunda yardımcı olabilirler.
Manipülasyona müsade etmeyin ve kendinize güvenmeyi öğrenin.
Toksik ilişkilerde genellikle, ilişkideki her anı kontrol etmek isteyen, dengede olmayan bir güç bulunmaktadır. Bu da partnerlerden diğerinin kendini eksik veya hatalı hissetmesine sebep olur. Farkındalık uygulamaları, kendinize nasıl güveneceğinizi öğrenmenin anahtarı olabilir.
Partnerinizin, bilinçli veya bilinçsizce, sizi manipüle etmeye çalıştığını fark ettiğinizde neler yapabilirsiniz? Önce söylenenler ile gerçekte neler olduğu arasındaki tutarsızlıkları fark etmek için notları alabilir veya bir günlük tutabilirsiniz. Mevcut durum gerçekleştiğinde, onun algısının sizin deneyiminiz olmadığını ve sizinle istemediğiniz şekilde konuşmaya devam ederse, sizin onu dinlemeye istekli olmayacağınızı anlatın.
Birlikte, eleştiriyi ifade etmenin daha sağlıklı yollarını keşfedin.
Yapıcı eleştiri, ilişkiyi onarmak adına sağlıklı bir yöntem olabilir fakat eleştiri ilişkiyi onarmak amacı taşımadan karşı tarafı yargılamak adına yapılıyorsa çizgiyi geçiyor demektir.
Dört dörtlük değiliz; elbette eksik yaptıklarımız, hatalarımız olabilir. Fakat partnerinize her zaman yanlış yaptığından ya da nasıl daha iyi yapabileceğinden bahsedersek karşımızdaki kişi yeterince takdir edilmediğini hissedebilir. İlişkilerimizde eleştirileri nasıl ifade edeceğinizi veya birbirinizin bakış açısını dinleyebileceğiniz bir diyalog kurmayı öğrenmeniz gerekiyor. Aslında bunun bir kişinin bir monoloğu olmadığını düşünürsek her şey gayet basit görünecektir.
Pek de konforlu olmayan konuşmalara hazırlıklı olun.
Sağlıklı ilişkilerin kökeninde dürüstlüğün çok büyük önem taşıdığını kabul edelim.
Bazen kendinizi küçük şeylerden kurtarmak adına beyaz yalanlar söylüyor olabilirsiniz. Bu durumun zamanla ilişkide etkili ve net bir iletişim kurmayı zorlaştıracağını ve ilişki için söylediğimiz yalanların zamanla kontrol edilemez hale geleceğini düşünmelisiniz.
Beyaz bir yalan söylemek üzereyken bunun yerine gerçeği söylerseniz ne olacağını düşünmek için bir dakikanızı ayırın. Bu tereddütünüzü aşmak için dürüstlük ve güven duygusunun ne kadar önemli olduğunu düşünün. Normal ve yolunda olan konuşmalar gibi, konforlu olmayan konuşmalar da mutlaka olacaktır, bunun için hazırlıklı olun.
Savaşmak yerine çözüm bulmaya odaklanın.
İlişki içinde anlaşmazlıklar olması, tartışmalar yaşanması çok normaldir. Tartışmalarda amacınız, karşı tarafa üstünlüğünüzü kabul ettirmek değil çözüm bulmak olmalı. Şunu aklınızdan çıkarmayın, bir savaşın içinde değilsiniz ve karşınızdaki kişi sizin düşmanınız değil.
Toksik ilişkileri düzeltmek kolay bir iş değildir, anca iki tarafın da sıkı çalışmasıyla mümkündür. İyi hissettiren, sağlıklı bir mutlu ilişkiyi hak ediyorsunuz. Daha azına razı olmayın.