Travma Nedir? Travmatik Olaylara Karşı Verilen Psikolojik Tepkiler Nelerdir?

Hayatın inişli çıkışlı ritminde her ne kadar istenmese de zorlu yaşam olayları ile karşılaşıyoruz. Hayatın doğası gereği hoş ya da nahoş yaşanan tüm olayların insanlar üzerinde bir etkisi vardır. Karşılaşılan zorlu yaşam olaylarından bazıları da bireylerin hayatlarında travmatik bir etki bırakabilmektedir. Bu yazımda travmanın doğasına göz atıp hangi olayların travmatik yaşantı olabileceğinden ve bireylerin travma karşısında gösterdikleri üç psikolojik tepkiden bahsedeceğim. İyi okumalar!

Travma nedir?

Travma kelimesi eski Yunanca’da ‘yara’ anlamına gelmektedir ve aslında bir tıp terimidir. Travmanın psikoloji alanındaki anlamına bakacak olursak genel anlamda beklenmedik anda gerçekleşen ve bireylerin fiziksel bütünlüğüne tehdit oluşturan bir yaşam olayı karşısında aşırı stresli, üzüntülü, korkulu hissetme olarak tanımlanabilir. Bir başka deyişle insan yaşamında olağan deneyimlerin dışında kalan her şeyin travmatik etki yaratma ihtimali olduğu söylenebilir.

İlgini çekebilir: Stres Hormonu Kortizol Seviyemizi Düşürmek İçin 7 Öneri

Travma; sadece bireyin stresli yaşam olayını kendisinin deneyimlemesi ile oluşmak zorunda değil. Kişinin travmatik yaşam olayına tanık olması ya da yakınındaki bir kişinin bu süreci yaşamasını gözlemlemesi de bireylerde travmatik etki yaratabilmektedir. Bu nedenle her insan hayatında mutlaka olumsuz bir olayın kendisinde bıraktığı travmatik etkiyi deneyimlemiştir.  Bu çok insani bir durum olmakla birlikte atlatılamaması durumunda bireyin gelecek yıllarında psikolojik problemler ile boğuşması olasıdır.

Travma yaratan olayları genel olarak 3 başlık altında ele alırız:

  • Bireyden kaynaklı yaşantılar (örneğin trafik kazası)
  • Doğal afetler (örneğin deprem, fırtına, orman yangını vb.)
  • Şiddet/suç içeren yaşantılar (örneğin aile içi şiddet, bıçaklanma, fiziksel istismar vb.)

Travmatik olaylara karşı verilen psikolojik tepkiler

Kişiler; hastalık teşhisi, yakın birinin ani ölümü, cinsel istismar, trafik kazası, doğal afetler gibi travmatik durumlar ile karşılaştıklarında hayatlarında istem dışı gelişen bir değişim söz konusu olur. Bu değişim karşısında her birey farklı tepki verebilmektedir. Bireylerin travmatik yaşantılar karşısında farklı tepki vermelerinin nedeni her bireyin geçmiş yaşantılarının farklı olması ve travmatik yaşantıyı her bireyin kendi duygu ve düşünce kalıpları ile gözlemlemesidir. Bu farklılıklar doğrultusunda bireyler yaşadıkları travmatik yaşantı ve değişim karşısında üç farklı psikolojik tepki verir.

1. Stres kaynağına yenik düşmek

Travmatik yaşantı sonrası bazı kişiler yaşadıkları yoğun stresi atlatmada zorluk çekerler. Bu kişilerde uyku problemleri, travmatik anıyı tekrar tekrar yaşantılama, aşırı sinirlilik, konsantrasyon problemleri, aşırı bedensel hassasiyet, güvenlik ile ilgili endişelerin artması, huzursuzluk gibi belirtiler görülmeye başlar. Bu noktada eğer bu belirtiler bireyde olayın üzerinden bir ay geçmesine rağmen hala sürüyorsa ya da travmatik yaşantının üzerinden 1-2 yıl geçmesine rağmen aniden bu belirtiler ortaya çıkıyorsa Travma Sonrası Stres Bozukluğu adı verilen psikolojik rahatsızlık tanısı alabilir.

2. Psikolojik dayanıklılığı arttırma/İyileşme

Travmatik yaşantı sonrası bazı kişilerde ise travmanın getirdiği belirtiler kısa sürede yok olur. Bunun nedeni bireylerin zorlu yaşantılara uyum sağlama ve baş etme becerilerinin yüksek olması yani diğer bir deyişle psikolojik dayanıklılıklarının yüksek olmasıdır. Olumsuz duygulara karşı kendini toparlama, travma öncesindeki yaşam dengesine geri dönme ve zorlu yaşantının getirdiği deneyimlere esnek yaklaşma travmatik yaşantının etkilerinin psikolojik rahatsızlık haline dönüşmeden iyileşmesini sağlar.

İlgini çekebilir: Mindfulness ile Endişeli Duyguları Sakinleştirmenin Yolları, Anksiyete İçin Nefes Egzersizi

3. Travma sonrası gelişim

Bazı kişilerde travmatik olay, sonraki dönemler için iyiliğe götürecek bir araç olarak kullanılmaktadır. Bu kişiler, zorlu yaşantı sonrası  yaşamını nasıl daha iyi bir hale getirebileceğini sorgularlar ve travmatik yaşantı ile savaşarak sonraki dönemde ayakta kalmayı ve daha güçlü bir benliğe sahip olmayı başarırlar. Kanser tanısı alan bir kişinin hastalığı yendikten sonra karşılaştığı zorluklara daha esnek bakabilmesi ve onları daha kolay tolere edebilmesi, travma öncesindeki hayatında ertelediği hayallerini hastalıktan sonra yapmaya cesaret edebilmesi bunun bir örneğidir.

Eğer yaşanan travmatik olay sonrasında görülen duygusal donukluk, olayı konuşmaktan kaçınma, olayı hatırlatan durumlardan kaçınma, uyku problemleri, sıklıkla görülen kabuslar, konsantrasyonu toplama güçlük gibi belirtileri, olaydan bir ay geçmesine rağmen hala gösteriyorsanız travma sonrası stres bozukluğu olup olmadığını kontrol etmek ve yaşanan sorunları tedavi etmek için mutlaka bir psikiyatristle/psikologla görüşmenizi öneririm.

İlgini çekebilir: Anksiyete ile Başa Çıkmak İçin 6 İpucu

Eğer yaşadığınız travmatik olayın etkisinden iyileşerek arındıysanız ya da travmatik olayın etkisi ile kendi kişisel gelişiminizi sağladıysanız bu güçlü duruşunuzu ve psikolojik dayanıklılığınızı arttıracak uygulamalara günlük hayatınızda daha çok yer verebilirsiniz. Örneğin pozitif duyguları arttırma, sosyal ilişkileri geliştirme, iyimser bakış açısını arttırma, minnet duyulan şeyleri not etme, anın tadını çıkararak yaşama, farkındalığı arttırma, stresle başa çıkma stillerini geliştirme gibi uygulamalar psikolojik dayanıklılığı arttırmada etkili olan uygulamalardır.

Yardımcı Kaynaklar:

  • Travma Sonrası Psikolojik Tepkileri Anlamak, Claudia Herbert.
  • Pozitif Psikoloji Kuram, Araştırmalar ve Uygulamalar, Kate Hefferon&Ilona Boniwell.
  • Travma Sonrası Stres bozukluğu Kuramsal ve Uygulamaya Yönelik Yaklaşımlar, Sezin Öner.
Kaynaklar
travma, travma sonrası