Hasta Olunca Neden Depresif Hissederiz? Zihin ve Beden Arasındaki Köprü

Soğuk algınlığı, grip ya da mide üşütmesi gibi rahatsızlıklar sadece bedenimizi değil, zihnimizi de etkileyebilmektedir. Halsizlik, yataktan kalkmak istememek, hiçbir şeyden keyif alamamak ve adeta içimize kapanmak… Peki en hafif hastalıklarda dahi yaşadığımız bu ruh hali değişiminin sebebi nedir? Neden hasta olduğumuzda depresif hissederiz?  Bu durumu yaşamamızın nedenleri ne olabilir? Tüm bu soruların cevaplarınızı sizin için inceledik!

Zihin ve beden arasındaki görünmez köprü

Beden ve zihin ayrı çalışmaz; birindeki bozulma diğerini doğrudan etkileyebilmektedir. Vücut hastalıkla mücadele ederken bağışıklık sistemi “sitokin” adı verilen kimyasallar salgılar. Sitokinler, beynin ruh haliyle ilgili bölgelerini etkileyerek yorgunluk, içe kapanma ve isteksizlik gibi depresif belirtilere yol açabilir. Aslında bu, vücudun dinlenmeye ve iyileşmeye yönlendirme stratejisidir.

Sosyal izolasyonun psikolojik etkisi

Hastalık dönemlerinde fiziksel olarak izole oluruz. İşe gitmeyiz, arkadaşlarımızla buluşmayız, hatta evde bile daha az iletişim kurarız. Bu sosyal kopukluk, beyin tarafından bir tehdit olarak algılanabilir. Özellikle uzun süren hastalıklarda yalnızlık hissi daha da derinleşebilir ve bu da  ruh halimizi olumsuz etkilemektedir.

Enerji eksikliği ve zihinsel çöküş

Hastalık sırasında yaşanan halsizlik ve ağrılar, günlük yaşamı sekteye uğratmaktadır. Kişi üretkenliğini yitirir, sorumluluklarını yerine getiremez hale gelir. Bu durum “işe yaramazlık” duygusu yaratarak ruhsal çöküntüye sebep olabilir. Kendimize karşı duyduğumuz öfke ya da hayal kırıklığı bu dönemde artabilir. Geçmişe gitme ve kendimizi eleştirme durumu bu dönmede artabilir.

iyi oluş günlüğü banner

Uyku, beslenme ve serotonin dengesi

Hastalık dönemlerinde hem iştah hem de uyku düzeni bozulur. Bu durum, mutluluk hormonları olan serotonin ve dopamin seviyelerini de düşürür. Sonuç olarak; kişi hiçbir şeyden keyif alamaz, motivasyonu azalır ve daha kolay öfkelenebilir. Bazen umutsuz bazen de karamsar bir ruh haline bürünür. Normal zamanda da kötümser bir yapıya sahipseniz bu durum hastalık döneminde artış gösterir. Fiziksel iyileşme ile birlikte bu dengenin yeniden kurulması da zaman alabilir.

Hormonal denge ve zihin bulanıklığı

Hastalığa bağlı stresle birlikte vücutta kortizol gibi stres hormonları artar. Bu hormonlar iltihapla mücadelede etkili olsa da zihinsel netliği bozabilir. Beyin sisi, dalgınlık, unutkanlık gibi belirtiler sık görülür. Bu zihinsel yavaşlama kişide yetersizlik hissini artırarak ruh halinin daha da kötüleşmesine neden olabilir.

Ruhsal dayanıklılık ve şefkatin gücü

Bu dönemlerde kendimize anlayışla yaklaşmak iyileşmenin anahtarıdır. Ne yazık ki çoğu zaman bu dönemde kendimizi eleştirir, “Böyle küçük bir hastalıkta bile modum düşüyor!” deriz. Oysa şefkatli bir iç ses, ruhsal direncimizi artırır. Hastalık dönemleri sadece dinlenme değil, içsel gücümüzle temasa geçme zamanıdır. Bu süreci daha rahat geçirmek ve çabuk toparlamak için mini aksiyonlar almak iyi gelecektir.

  • Hasta olduğunuzda kendinize şefkat gösterin.
  • Yalnızlık hissini azaltmak için bir arkadaşınızla kısa da olsa konuşun.
  • Ilık bir duş, hafif müzik veya çorba gibi küçük şeylerle kendinizi destekleyin.
  • İyileşmenin sadece fiziksel değil, ruhsal olduğunu hatırlayın.

Çünkü iyileşmek; sadece ateşin düşmesi veya bedenin iyi hissetmesi değil, aynı zamanda ruhun da toparlanmasıdır.

Kaynaklar
Depresif hissetmek