Karar verme; bir düşüncenin ya da bir eylemin diğer seçenekler arasından seçilmesi ile sonuçlanan üst düzey bir süreçtir. Düşünme ve muhakeme yapma süreçlerinden geçerek karar verebilme, beynin mükemmel bir kapasiteye sahip olduğunu göstermektedir. Süreç açısından değerlendirdiğimizde bu kadar muazzam bir yeteneğe ve donanıma sahip olmamıza rağmen -bazı araştırmalar gün içerisinde 10.000 ila 40.000 karar aldığımızı belirtmekte- kararlarımızın zaman zaman hatalı, zaman zaman da düşük kaliteli olmasının normal olduğunu söylemek mümkündür.
Özellikle 2020 yılında tüm dünyada etkili olan Covid Pandemisi sürecinde, ihtiyaçlarımızın farklılaşması ile birlikte, sıklıkla karar alma veya karar değiştirme durumları ile karşı karşıya kaldık. Bu durumun kalıcı olumsuz etkilerini uzun vadede minimuma indirmek zihinsel sağlığımız için oldukça önem taşımaktadır. Karar yorgunluğu, kararsızlık ya da ego tükenmesi olarak da adlandırılan, kişinin uzun bir karar alma sürecinden sonra aldığı kararların kalitesinin bozulması olarak tanımlanan bu durum, zaman içerisinde sağlıklı karar alamamaya yol açmaktadır. Bu durumu uzun süre devam ettiğinde kişide tükenmişlik sendromu olarak sonuçlanabilmektedir.
İlgini çekebilir: Tükenmiş Olabilir misiniz? Tükenmişlik Sendromu Nedir? Belirtileri Nelerdir?
Stanford Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmada, alışveriş yapanlara altı farklı reçel çeşidi sunulduğunda, alışveriş yapanların %30’unun bir kavanoz reçel satın aldığını buldu. Buna karşılık, alışveriş yapanlara 24 farklı reçel çeşidi verildiğinde, alışveriş yapanların sadece %3’ü bir kavanoz satın aldı. Bu da gösteriyor ki seçenekler çoğaldığında seçim sorunu yaşıyoruz.
Peki çeşitlerin bol, seçeneklerin sonsuz olduğu bir durumda, karar yorgunluğunun etkilerini hafifletmek için neler yapabiliriz?
Karar yorgunluğu yaşamamak ve doğru karar verebilmek için neler yapabiliriz?
Rutinler hayat kurtarır
Bir rutininiz olduğunda karar verme ihtiyacınız ortadan kalkar. Örneğin, sabah uyandığımızda ne yapacağımıza dair bir rutin belirlediğinizde her sabah tekrar karar vermek zorunda kalmayız. İlk olarak, kahve içmek, spor yapmak ya da duş almak gibi bir rutin belirlemeli…
Seçenekleri azaltın
Küçük kararlar; beynimizi tüketen, çoğu zaman farkında bile olmadan zihnimizi yoran kararlardır. Ne giyeceğimiz, ne yiyeceğimiz bunların hepsi birer karardır. Seçenekleri azaltarak kararsızlık ihtimalinin önüne geçip, yüklerimizi de hafifletmiş oluruz.
Zaman sınırı
Yapacağınız bir eylem için önceden bir zaman dilimi belirleyin. Örneğin, bir kıyafet almanız gerekiyor ise bu alışveriş için kendinize bir süre verin o süre içinde alışverişinizi tamamlayın. Böylelikle karar sürecini uzatmamış, zihninizi uzun süre meşgul tutmamış olursunuz.
İlgini çekebilir: E-postalarımızı Verimli Bir Şekilde Nasıl Yönetebiliriz?
Önemli bir kararı son dakikaya bırakmayın
Harvard Business Review’da yayınlanan bir araştırmaya göre, beyin her saat giderek daha fazla yorulduğundan, daha yavaş ve daha zayıf bir performans gösteriyor. Bilişsel yorgunluk olarak adlandırılan bu durum bütün gün aynı performansı göstermek durumunda kaldığımız zaman oluşmakta. Dolayısıyla almamız gereken önemli bir kararı öğlene kadar almamız bu durumu yaşamamıza engel olur.
Aldığınız karara saygı duyun
Aldığınız kararı tekrar tekrar gözden geçirmek de karar yorgunluğuna neden olmaktadır. Seçiminizi yaptıktan sonra seçiminize sadık kalın, derin bir nefes alın ve yolunuza devam edin.
İlgini çekebilir: İhtiyacın Olan Şey Biraz Öz Saygı: Kendine Saygının 3 Unsuru
Yorgunken veya açken karar vermeyin
Özellikle önemli bir karar vermeden önce enerjinizi ölçün. Eğer o gün çok yorgunsanız kararınızı ertesi güne bırakın. Eğer açsanız görüşmenizi yapmadan, kararınızı vermeden önce mutlaka bir şeyler yiyin. İyi bir uyku ve sağlıklı beslenme karar verme becerilerinizi de olumlu etkileyecektir.