TikTok uygulaması bugüne kadar birçok güzellik trendi yarattı. Geçtiğimiz yıl, ‘it girl’ ve ‘clean girl’ trendleri oldukça popülerdi. Sıkıca toplanmış topuzlar, doğal tonlarda kıyafetler, kusursuz bir cilt ve yokmuş gibi görünen sade bir makyaj… Bu trendler, gerçekçi olmayan mükemmelliğe teşvik ettiği için tartışmalı olmasına rağmen geçtiğimiz yıl milyarlarca görüntülenme elde etti. 2023’in ilk ayında ise radarımıza başka bir güzellik trendi takıldı: ‘vanilla girl’.

Önceki trendlerde olduğu gibi bu trend de görünümünüzün zahmetsiz olduğu algısını yaratıyor. Sadece bir tutam kapatıcı, allık sürülmüş yanaklar, yukarı taranmış kaşlar, biraz maskara ve kusursuz, hacimli saçlardan oluşuyor. Bu trendler haliyle bizlere şunu sorgulatıyor: Renkli insanlar, farklı stiller, kusurlar nerede? Her şey çok temiz, lekesiz ve kusursuz görünüyor. 

TikTok güzellik trendleri kapsayıcı mı?

Tüm bu güzellik trendleri gerçekçi olmayan bir güzellik standardını ortaya koyuyor. Viral videolara baktığımızda bu trende dahil olan tüm kadınların berrak, gözeneksiz, temiz ciltleri olduğunu görüyoruz. Akne ya da aknenin sıklıkla neden olduğu hiperpigmentasyon ve yara izi gibi cilt problemleri olanların bu trendler tarafından dışlandıklarını hissetmeleri şaşırtıcı değil.

Bununla birlikte, ‘clean’ yani ‘temiz’ kelimesine daha yakından bakarsak, tüm bu trendlerin kusursuz estetiğe uymayan her şeyin kirli olduğunu ima ettiğini görebiliyoruz. Akne genellikle ‘kirli’ olmakla suçlanır ve bu doğru değildir. ‘Temiz kız’, ‘kirli kız’ estetiğinin de var olduğunu ima eder. 

‘Clean girl’ trendine yönelik tüm tepkilere rağmen, ‘vanilla girl’ onun yerine oldukça hızlı bir şekilde geçti. Vanilla girl isimli yeni güzellik trendi, sarı saç, açık ten, fit bir beden gibi güzellik standartlarını popülerleştiriyor. Bu da belirli bir insan tipini viral statüsüne yükseltiyor ve diğer kadınları gölgede bırakıyor.

Güzellik trendleri bizi nasıl etkiliyor?

Sosyal medya aracılığıyla günlük olarak tükettiğimiz güzellik trendlerinin benlik algımızı olumlu ya da olumsuz yönde etkileyebileceğini sıklıkla unutuyoruz. Örneğin ‘skin positivity’ gibi akımlar iyiye yönelik, kapsayıcı bir güç olabilirken, diğerleri (özellikle de kusursuzluğa teşvik edenler) zarar verici olabiliyor.

Tüm bu akımlardaki ana fikir, lekesiz bir cilt ve sade bir makyajı kusursuz bir şekilde harmanlamak ve sözde zahmetsiz bir şekilde iyi görünmektir. Ancak gördüğümüz görüntülerin ve videoların çoğunun profesyonel ışıklandırma, mesafe ve hatta rötuş yoluyla bir şekilde filtrelendiğini unutmamak önemlidir.

Tüm bunlara ek olarak, trendler bize mükemmel kadının mükemmel görünümlü bir hayatı olduğunu ve sürekli kendi üzerinde çalıştığını gösteriyor. Örneğin ‘it girl’, ‘clean girl’ gibi trendlerde gördüğümüz gibi kadınlar sabah kalkıyor, limonlu suyunu içiyor, meditasyonunu yapıyor, ajandasına notlar alıyor, sporunu yapıyor, bilgisayarını açıp oldukça verimli bir şekilde çalışıyor. Elbette bu rutini günlük yaşamımıza dahil etmekte hiçbir sakınca yok. Ancak hayatımızın her döneminde bu kadar verimli ve enerjik olamayabiliriz. Bu durumda sürekli olarak karşımıza çıkan bu mükemmel hayatların bize eksik, suçlu ve kötü hissettirmesi oldukça muhtemel görünüyor.

Elbette, bu gibi güzellik trendleri geçicidir. Ancak kısa süreliğine viral olsalar da, katılamayacağınızı ya da kalıba uymak zorunda olduğunuzu hissetmenin olumsuz etkisini içselleştirmemek oldukça zor.