Doğası gereği hayat, virajlarla ve engellerle dolu ama manzarası çok keyifli bir yolda araba sürmek gibidir. Bir tarafımız yaşamın bize sunduğu müthiş deneyimlerle zirve duyguları hissederken, bir tarafımız ise sürekli karşılaşılan problemleri çözmek, bu stresi yönetmek ve zorluklarla başa çıkma becerisi geliştirmek zorundadır.
Sıradan bir günde bile sayısız sorunu çözmekle ilgileniyoruz. Alarm çalıyor ve uykulu halimize rağmen yataktan kalkıp güne başlıyoruz. Akşam ne yiyeceğimizi düşünüyor ve buna uygun market alışverişini yapıyoruz. Faturanın son ödeme günü geldiğinde gerekli talimatları veriyor ve faturayı ödüyoruz. Bunlar elbette çözüm konusunda neredeyse uzmanlaştığımız ve çok zaman harcamadığımız sorunlar. Bir de iş, aşk, aile, sağlık alanında yaşadığımız çözmesi daha zor ve zaman alan sorunlar var. İşte bu alanda problemleri çözmek o kadar kolay olmuyor. Bizi psikolojik olarak zorlayan bir problemle karşılaştığımızda genelde dürtüsel olarak o olaydan kaçınmayı isteriz. Unutmak, bırakıp gitmek, uzaklaşmak…
Tabii kaçarak bir problemin kendiliğinden çözülmesi pek mümkün değil. İş başa düşünce can sıkan bu sorunlarla aktif başa çıkmak psikolojik dayanıklılığımızı güçlendirir. Bizi yaşamda daha sağlıklı bir zihne sahip olmamız noktasında destekler ve stresin yıkıcı etkilerinden korur. Peki zorluklarla aktif başa çıkma ne demek?
Aktif başa çıkma nedir?
Aktif başa çıkmak, karşılaşılan zorluklarla ve değişen koşullara uyum sağlamak ve çözüm odaklı ilerleyerek zorluklara göğüs gerebilmek demektir. Aktif başa çıkmayı becerebilen bireyler genelde proaktif, çözüm odaklı, meraklı, kararlarına bağlı, disiplinli, dürtüsel ilerlemeyen ve dikkatlerini bir noktaya odaklayabilen kişilerdir.
Pasif başa çıkma nedir?
Zorluklarla pasif bir tutumla başa çıkmaya çalışan bireyler ise genelde rahatsız edici duygu ve düşüncelerden kaçınmaya, onları bastırmaya çalışırken intihar riski taşıyan davranışlar, söylenme, panikleme, aşırı mizah, işkoliklik, uyuşturucu, kumar, aşırı özgüven gibi davranışlara yönelebilirler.
Pasif bir tutuma sahip bireylerin çoğu bir problem olduğu gerçeğini görmek istemezler ve sorunu reddedecek şekilde davranışlar sergilerler. Eğer sorunu kabul ederler ise sorun için başkalarını suçlamaya meyilli olabilirler. Elbette bu tutumlar sorunu çözmeye yardımcı olmadığı gibi farklı sorunlara da gebe bir ortam ortaya çıkartabilir. Bu nedenle bireylerin aktif başa çıkma becerilerini artırmaları psikolojik bağlamda son derece kıymetlidir.
Zorluklara karşı aktif başa çıkma becerini nasıl artırabilirsin?
Zorluklara karşı aktif bir şekilde başa çıkmak, yaşamın getirdiği stres ve belirsizliklerle daha etkili bir şekilde mücadele etmeyi sağlar. Bu beceri, sadece karşılaşılan engellerin üstesinden gelmekle kalmaz, aynı zamanda kişisel gelişiminizi destekler ve duygusal dayanıklılığınızı artırır. Peki, bu beceriyi nasıl geliştirebilirsiniz? İşte kendinizi daha dirençli ve hazırlıklı hissetmenize yardımcı olacak yöntemler ve stratejiler!
1. Adım: Problemin varlığını ve sorumluluğu kabul etmek
Hangi alanla ilgili olursa olsun var olan sorunun varlığını kabul etmek atılması gereken ilk adımdır. Sorunun ana kaynağı biz olalım ya da olmayalım her halükarda ciddiye alıp kabul etmemiz gereken bir durum var demektir. Aynı zamanda bu sorun toplumsal kaynaklı da olabilir. Bizim sorundan doğrudan etkilenmiyor olmamız, sorunun varlığını reddetmemizi doğrulamaz.
2. Adım: İçsel deneyimlere açık olmak
Var olan sorun ile ilgili hissettiğimiz hoşnutsuz duygular ya da zihnimizi kurcalayan düşünceler bizim konuyla ilgili içsel deneyimlerimizdir. İlk adımda olduğu gibi bu aşamada da var olan içsel deneyimlerimizden kaçınmak yerine onları kabul eden bir tutuma ihtiyacımız var. İçsel duyumlarınızla savaşmak ya da onlardan kaçınmak yerine onları fark edip şefkatli bir tutumla kabullenmeyi deneyin. Onları kabul etmeden bizim için doğru olan aksiyonu almak pek mümkün olmayacaktır.
3. Adım: Problemleri meydan okuma olarak görmek
Çözüm odaklı bireyler karşılaştıkları zorlukları bir meydan okuma olarak görmeye meyillidir. Siz de yaşadığınız sorunu bir meydan okuma olarak görmeye çalışın. Bu sizin aktif çözüm bulmanıza yardımcı olacaktır.
4. Adım: Çözüm için seçenekleri gözden geçirmek
Eğer sorunu meydan okuma olarak görüp meydan okumayı kabul ettiysek sırada çözümü bulmak ve uygulamak var demektir. Bu doğrultuda akılcı yaklaşıp çözüme giden yolda tüm seçenekleri gözden geçirin. Gerekirse seçeneklerinizi yazı yardımıyla listeleyin ve her bir çözüm için işe yararlık puanı verin. Seçenekler için güvendiğiniz farklı kişilerden de yardımcı isteyebilirsiniz. Son aşamada listenizden en uygun olan seçeneği seçin ve zaman kaybetmeden uygulamaya geçin.
Zorluklarla başa çıkma, hayatta karşılaşılan engelleri aşmak ve daha güçlü bir şekilde ilerlemek için kritik bir beceridir. Aktif başa çıkma stratejilerini öğrenerek, stresle daha etkili bir şekilde baş edebilir, duygusal dengeyi koruyabilir ve yaşam kalitenizi artırabilirsiniz. Unutmayın, zorluklar karşısında pes etmek yerine, doğru yaklaşımlarla daha dirençli bir birey haline gelebilirsiniz. Umarız bu önerileri hayata geçirerek, kendinizi zorluklara karşı daha güçlü ve hazırlıklı hissedersiniz.