Hepimizin geçmişte yaşadığı acıları, kırgınlıkları, hayal kırıklıkları var. Geçmişte yaşananlar ruhumuzda derin izler bırakıp ilerlememizi engelleyebiliyor. Ancak olanları sağlıklı bir şekilde geride bırakıp yola devam etmek mümkün. Sürekli geçmişi düşünüp hayatınıza devam etmekte zorlanıyorsanız, geçmişi serbest bırakmak için ruh sağlığı uzmanlarının önerilerini sizin için derledik!
Geçmişi serbest bırakmak ilerlemek için neler yapabiliriz?
Evlilik ve Aile Terapisti Shelly Bullard’a göre ister bir kişi, ister bir deneyim olsun; kalbiniz bir şeye derinden bağlandığında, onu bırakmak çok zor olabilir. “O şeyin sizin için doğru olmadığını bilseniz bile, bağın derinliği çok güçlü olduğu için yine de ona tutunursunuz.” diye açıklıyor. Peki geçmişi serbest bırakmak için neler yapabiliriz?
Niyetinizi ortaya koyun.
Geçmişe takılıp kaldığınızı fark ettiğinizde, ilerleyebilmeniz için bir şeylerin değişmesi gerektiğini de fark edersiniz. Farklı bir sonuca ulaşmak için farklı bir şey yapmaya istekli olmanız gerekir ve uzun yolculuklar her zaman ilk adımla başlar. İlerlemenin ilk şartı, niyetinizi ortaya koymanızdır. Psikoterapist Babita Spinelli’nin de söylediği gibi, geçmişi bırakmanın ilk adımı, bunu yapmak için bilinçli bir karar vermektir. Yola çıkmadan önce, kendinize geçmişi bırakma taahhüdünde bulunun.
Duygularınıza izin verin.
İyileşmenin doğrusal değil, inişli çıkışlı olduğunu ve geçmişi bırakmanın zaman aldığını anlamak çok önemli. Sonuçta geçmişi değiştiremeyiz ancak bu, orada takılıp kalmamız gerektiği anlamına gelmez.
Somatik Psikolog ve Aile Terapisti Holly Richmond, “Geçmişten uzaklaşmak; bırakmaktan ziyade, onun içinden geçme sürecidir. Düşünmemeye çalışarak geçmişi unutamayız; bunun yerine duygularla baş başa kalmamız, onların gelip gitmesine izin vermemiz gerekir” diyor.
Geçmiş bir deneyimi mevcut gerçekliğimizden ayırabildiğimizde, gelecekteki olasılıklara ve umuda daha sağlam bir şekilde geçebilme eğiliminde oluruz. Spinelli’nin ifadesiyle, “Geçmişteki olayı veya deneyimi kabul edin, kendi payınıza düşeni ve onunla birlikte gelen duyguları sahiplenin”.
Kendinizi affedin.
Kendinizi geçmişle ilgili yargılamak yerine, olanlardan dersinizi çıkarıp bu deneyimleri değişim için bir araç olarak kullanabilir misiniz?
Psikolog Megan Hale, “Çoğumuzun geçmişteki eylemlerimizden dolayı suçluluk veya utanç duymamızın nedeni, bu eylemlerin mevcut ahlak ve değerlerimizle uyumlu olmamasıdır.” diyor.
Suçluluk ve utanç geçmişle ilgili çok gerçek duygulardır. Peki ya bugün, şu anda, gerçekten boş bir sayfaya sahip olsaydık? Olanlar mevcut versiyonumuzun başına gelseydi? Birçok şeyi farklı yapardık. Dolayısıyla artık geçmişimizdeki kişi değiliz. Artık olmadığımız bir versiyonumuz için şu anda olduğumuz halimizi suçlamak ne kadar doğru? Bunları düşünmek için kendinize zaman ayırın.
Bir onaylama veya mantra ile çalışın.
Beynimiz, kendimize söylediğimiz şeylerin kanıtlarını aramaya ve buna inanmaya hazırlanır. Olumlamalar ve mantralar, olumsuz düşünce döngülerini yeniden yapılandırmaya yardımcı olmak için güçlü bir araç olabilir.
İşte geçmişi bırakmaya yönelik mantra ve olumlamalar:
- Geçmişi geride bırakmayı seçiyorum.
- Geleceğimi dört gözle bekliyorum.
- Şu anda tamamen mevcut durumdayım.
- Olanları değiştiremem, ama nasıl devam edeceğimi değiştirebilirim.
- Hayatıma devam etmeye hazırım.
- Bugün olduğum kişi için minnettarım.
- Ben başıma gelenlerden daha fazlasıyım.
- Yeni başlangıçları kucaklıyorum.
Kabullenme pratiği yapın.
Kabullenmek, olanları seçtiğiniz veya olanlar için mutlu olduğunuz anlamına gelmez. Daha ziyade, olanları değiştiremeyeceğinizi kabul etmek anlamına gelir.
Acıyı reddetmek, ona direnmek ya da başka bir şekilde mücadele etmek onu dindirmez. Bu nedenle, kendinize olduğunuz gibi olma, hissettiklerinizi hissetme, utanç veya endişe yaratmadan yaşadıklarınızı deneyimleme izni verin. Kabul ettiğinizde acı hala orada olabilir, ancak yarattığı direnç ve sıkışıklık hafifleyecektir.
Kendinizle yeniden bağlantı kurun.
Geçmişte yaşadığımızda, şu anda kim olduğumuzu kaçırırız ve bu da tutkularınızdan, hedeflerinizden ve hatta bedeninizden kopuk hissetmenize yol açabilir. Aile terapisti Tiana Leeds, “Devam etmek, kendinize odaklanmayı ve hayatınızın önem verdiğiniz alanlarını geliştirmeyi içerir.” diye belirtiyor. Kendinizle iyi vakit geçirmek için çaba göstermeyi, hobilerinize ve ilgi alanlarınıza yeniden dönmeyi deneyin.
İyileşmek için kendinize sabır ve şefkat gösterin.
Son olarak, geçmişi bırakmayı öğrenirken kendinize karşı sabırlı olun. Daha önce de söylediğimiz gibi iyileşme yolu inişli çıkışlıdır; doğrusal olarak ilerlemez. Kendinizi bir gün iyi hissederken, sonraki gün berbat hissedebilirsiniz. Bir gün geçtiğini düşünürken, sonraki gün acının hala orada olduğunu görebilirsiniz. Sabrı hak ediyorsunuz. Hak ettiğiniz sabrı kendinize gösterebilir misiniz?
Denemenize rağmen geçmişi unutmakta zorlanıyorsanız, bir ruh sağlığı uzmanından yardım almak faydalı olabilir. Günümüzde terapiyi her zamankinden daha erişilebilir kılan çok sayıda çevrimiçi kaynak mevcuttur. Asla yalnız mücadele etmek zorunda değilsiniz.