Öz şefkat, zihnimizdeki olumsuz düşünceleri azaltmaya yardımcı, güçlü bir kaynaktır! Stresli zamanlarda düşüncelerimiz ekstra eleştirel hale gelebilir. Bazılarımız bunu dışa vurur ve başkalarını eleştirir. Bazılarımız ise bunu içe çevirerek kendisini sürekli eleştirir. Hatta utanç verici düşünceler ile kendisini cezalandırır. Kişi kendine iç görü ve öz şefkatle yaklaşırsa eleştirel düşünceler de güçlerini kaybeder. Öyleyse kendinize aşağıda yer alan bu soruları sorarak bu tuzak düşüncelere meydan okuyun! Buradaki amaç, yıkıcı öz eleştiri değil, yapıcı öz şefkat yönünde ilerleyebilmektir. Bu yolculuk pratik gerektirir. Ancak zamanla düşünceleri tekrardan yapılandırmak mümkündür.
Bunları kendime söylemeyi nereden öğrendim?
Zihninizden geçirdiğiniz her düşünce önemli veya doğru değildir. Araştırmalar bir günde 6.000’den fazla düşünceye sahip olduğumuzu gösteriyor. Bu düşüncelerin çoğu hayatınızda gördüğünüz veya duyduğunuz fikirlerin yansımalarıdır. Yargılayıcı düşünceler sonradan öğrenilmiş fikirlerden bazılarıdır. Bu fikirleri öğrendiğiniz yerleri bulmak için bir düşünün. Bu sayede bu yargılayıcı düşüncelerin gerçekten size ait olup olmadığını görebilirsiniz.
Mesela beden utancıyla mücadele ediyorsanız, bedeniniz hakkında olumsuz hissetmeyi nerede öğrendiğinizi düşünün. Unutmayın, siz bedeninizden nefret ederek doğmadınız. Bu size zamanla öğretildi. Başta kulağa basit gelebilir. Ancak pratik yaptıkça düşünceleri sadece zihninize giren bir fikir olarak görmeye başlayacaksınız.
Bu düşünceye inanmasaydım benim için neler farklı olurdu?
Danışanlarıma her düşüncenin gerçek olmadığını sık sık hatırlatırım. Düşünceler sadece zihninizdeki cümlelerdir. Ancak bazı düşünceler tanıdık olduğu ve güçlü duyguları uyandırdığı için onları gerekenden daha ciddiye alıyoruz.
Yargılayıcı düşüncelerinizin gerçek düşünceleriniz olup olmadığını belirleyin. Sonra onları doğru şekilde değerlendirme yapıp yapmadığınıza karar verebilirsiniz. Bir düşünceye saplanıp kalmak kendinizi yetersiz hissetmenize neden olabilir. Ek olarak bu tarz düşünceler mutlu bir yaşam sürmenize de yardımcı olmayacaktır. Düşüncenizin alternatif bir versiyonunu ortaya çıkarmayı deneyin! Öz eleştirel düşünceleri yeniden çerçevelendirin.
Örneğin; “Pandemi döneminde çok kilo aldım. Başarısız ve iradesiz bir insanın tekiyim.” şeklinde kurduğunuz cümleyi şöyle bir alternatifle değiştirebilirsiniz: “Pandemi sırasında kilo aldım. Alışmam gereken çok şey vardı. Alışkanlıklarım değişti ve vücudumu kontrol etmeye çalışmak gereksiz bir enerji harcanmasına neden olurdu. Hem bu pandemi koşullarında vücudum beni her gün sağlıkla ayağa kaldırdı!”
Bu düşüncenin ikinci versiyonuna daha fazla güvenip o düşünceyi tekrarlasaydınız hayatınızda neler farklı olurdu? Zamanınızı ve enerjinizi harcama şeklinizi ya da kendiniz hakkında hissettiklerinizi değiştirir miydi? Beynimize hangi düşüncelerin girdiğini kontrol edemeyiz. Ancak bunları nasıl algılayacağımızı yönetebiliriz.
Çok sevdiğim veya saygı duyduğum biri, bu tarz olumsuz düşüncelerle bana gelseydi ona ne derdim?
Mücadele etmek, insan olmanın bir parçasıdır. Bu dünyada hayatının bir döneminde utanmayan veya başarısız hissetmeyen hiç kimse yoktur. Bunu yaşayan inan ki tek sen değilsin. Yine de bir durum söz konusu olduğunda, çoğumuz başkasına karşı çok daha nazik olmayı tercih ederken kendimizden mükemmellik bekleriz.
Yukarıdaki birinci ve ikinci sorudaki pratikleri hatırlayın. Kendinize şefkatle yaklaşarak yargılayıcı düşüncelere karşı koyabilirsiniz. Eğer bunda zorlanıyorsanız kendinize şefkatli yaklaşmanın kolay bir yolu da var. Size gelip bedeninden nefret ettiğini söyleyen küçük bir çocuğu hayal edin. Ona ne söylerdiniz? Bir çocuğa ya da en yakın arkadaşınıza olumsuz konuşmak zalimce görünüyor, değil mi? İşte aynı şekilde kendinize de kötü konuşmayı hak etmiyorsunuz.
Çok sevdiğiniz birinin size, “On kilo almışım, çok kötü hissediyorum. Çok çirkinim!” dediğini düşünelim. Ona, “Haklısın, tamamen berbatsın!” mı dersiniz? Hayır! Büyük ihtimalle, “Çevremiz kilo alımını çok kötü bir şey olarak gösterdiği için beden formunun değişebileceğini kabul etmenin zor olduğunu biliyorum. Ama kilon, senin değerini belirleyen bir şey değil. Ben seni olduğun kişi için önemsiyorum. Bunun vücut ölçünle hiçbir ilgisi yok.” Peki bunu kendine de söyleseydin?
Unutmayın, düşünce kalıplarınızı tekrardan şekillendirmek zaman alır ve pratik gerektirir. Yıllardır kendinizle sert ve eleştirel bir şekilde konuşuyorsanız, şefkatli ve esnek bir yaklaşıma geçiş bir gecede gerçekleşmeyecektir. Bol bol pratik yapmayı unutmayın. Bu konuda zorlanıyorsanız uzman birinden destek almaktan asla çekinmeyin.