Bazen onaylamamak, topluma ters düşmek öyle zordur ki; kıvrana kıvrana uyum sağlarız. Ikınırız sıkılırız, düğüm olur göz yumarız. Yetmez, söyleyemediklerimiz yüzünden karnımız ağrır, pişmanlık duyarız. Yine de hayır diyemeyiz ya, vay halimize! Ne zordur birey olmak uğruna sınır çizmek… Aman kim uğraşacak, he de geç der; bir yanımız… Diğer taraftan uyku tutmaz, dünyanın yükü gece karanlığıyla çöker üstümüze.
Çoğu zaman bunu beceremediğimizi itiraf etmek zorundayım. Anamız ağlasa da evet deriz, kalbimiz sıkışsa da… Fakat, onca ahval ve şerait içinde “HAYIR” demek öyle önemlidir ki; demediğimiz her an kendimize olan saygımız azalır.
“Aman yavrum ayıptır, kabul et!”
“Kızım hayır denir mi teyzeye! O senin iyiliğini düşünüyor.”
“Ama çok kırılırım hayır dersen, ne olur beni dinle!”
Eşimiz dostumuz, anamız babamız sağolsun; burnumuzdan getirirler. Hayır demeyle uğraşacağımıza “evet” der, beladan kaçarız.
Nasıl “hayır” deriz? Dahası; bunu itici olmadan, suçluluk duymadan, utanmadan, özgürce nasıl yapabiliriz?
“Ya hiç sorma.” dediğini duyar gibiyim. Başını derde sokmadan kıçını kurtarmanın yollarıyla geldim sana bugün. Kırıcı olmadan, ıkınıp sıkılmadan nasıl hayır deriz?
Buyursunlar başlıyorum!
Sessizliğin gücü: Hayır diyemiyorsan “evet” de deme!
Tamam hayır diyemiyorsun, zorlama yok!
Minnacık bir rica var sadece: Evet de deme. Uzun uzun dinle, sessiz kal. Karşındaki anlayışsız biri değilse sessizliğine bir anlam verecek ve çok da gönüllü olmadığını hissedecektir. Belki bir süre boş bakacak, ısrar etmeyi sürdürecektir. Tam da bu noktada biraz daha sessizliğe ihtiyacın var. Azıcık daha sus. Susabilirsin, korkma.
Erteleme sanatı: Düşünmek için zaman iste!
İlk aşamada doğrudan hayır diyemiyorsan bunun pratiğini zaman isteyerek yapabilirsin.
“Tatlım harika bir teklif, ben biraz düşüneyim bunu.”
Basitçe ertele! Yalnız karşı tarafı zor durumda bırakmamak adına uzun süre bekletmenin de hoş bir durum olmadığını hatırla.
“Canım kusura bakma, ben gelemeyeceğim. Bir dahakine görüşürüz artık.”
O an hayır demek zordur ama kendi krallığında Netflix izlerken çatır çatır mesaj çekersin değil mi? Bunda hiçbir problem yok, utanacağın sıkılacağın bir durum söz konusu değil, hatırlatayım. Omuzları düşürüp “Tamam, sen nasıl istersen…” demekten daha iyi bir başlangıç.
Özünle barış: Sen kendine kızacağına, bırak başkası kızsın!
Kendinle barış hali, dış dünyayla kavga etmeye değer, inan bana! O yüzden hatırla; akşam senin uykun kaçacağına isteğini sana diretmeye çalışan karşındakinin keyfi kaçabilir. Sen kendine “hayır” dememeyi seç. Sana garanti veriyorum, asla pişman olmayacaksın.
Vereceğin cevap için güzelce düşün. Sebeplerini gözden geçir ve başkası seni istemediğin bir şeye ikna etmeden önce sen kendini ikna et. Kesin ve net bir “hayır” kadar rahatlatan bir sözcük olabilir mi şu dünyada?
Unutmadan, mini bir not bırakayım yarına: “Yanlış insanlara hayır dediğinizde, doğru insanların hayatınıza girmesi için yer açarsınız.”
Haydi bakalım yavrum, göreyim seni! Gitsin yanlış insanlar, gelsin öz saygı, gelsin özgürleştiren sınırlar!
Kendine iyi bakıyorsun!
Hayır mı?
Hadi be ordan! 🙂
Bunlar da ilgini çekebilir:
