Reddedilme, yaşamın kaçınılmaz bir parçasıdır. Hepimiz zaman zaman iş başvurularında, romantik ilişkilerde veya sosyal ortamlarda reddedilmeyle karşılaşırız. Bu durum, utanç, üzüntü ve öfke gibi duygulara yol açabilir. Reddedilme hassasiyeti yüksek olan kişiler ise bu duyguları daha yoğun yaşayabilir ve reddedilmeyle başa çıkmakta zorlanabilir. Bu yazıda, reddedilme hassasiyetinin ne olduğunu, nedenlerini ve belirtilerini inceleyeceğiz. Ayrıca, reddedilmeyle başa çıkmanıza yardımcı olacak bazı yöntemler de sunacağız.
Reddedilme hassasiyeti nedir?
Reddedilme hassasiyeti, özellikle sosyal psikoloji alanında oldukça dikkat çeken bir konudur. Evrimsel açıdan bir gruba üye olmak, kabul edilebilmek adına hayatlarımızın önemli bir parçasıdır. Aynı zamanda kimliğimizi oluşturmada da oldukça etkilidir. Özellikle avcılık ve toplayıcılık dönemlerinde, bireyler hayatta kalabilmek adına topluluklar halinde yaşamaktaydı. Bu toplulukların dışına çıkarılmamak için bu konuda oldukça duyarlı davranan bir yapıdalardı. Bu da nesilden nesile aktarılan bir inanç olarak bir toplulukta var olamama veya dışlanmanın, hayatta kalınamayacağının bir inancı olarak evrimsel açıdan gelişti.
Reddedilme hassasiyeti ise reddedilmekten kaygı duyma, hızlıca algılayabilme ve bu reddedilmeye karşı hızlı bir tepki gösterme olarak bilinmektedir. Böylelikle kişi, kendisine bir savunma mekanizması oluşturarak bu duruma karşın bazı tepkiler gösterebilir.
Reddedilme korkusu yüksek kişiler, durumları da bireysel algılamaya oldukça müsait olabilirler. Partnerinin canının sıkkın olduğu bir gündeki davranışlarını “beni artık sevmiyor” olarak yorumlayabilir veya oturduğu bir masada birinin rahatsız olduğunu gördüğünde kendisinden kaynaklı olduğunu düşünebilirler. Özellikle ergenlik döneminde bu hassasiyet daha üst seviyelere çıkabilirken, o dönemde yaşanan bir durum/olay uzun vadeli bir hassasiyete yol açabiliyor.
Reddedilme hassasiyeti nasıl görünür?
Reddedilme hassasiyeti yüksek kişiler gireceği ortamlardan dışlanacağına dair bir inanç geliştirebilirler. Böylelikle kendilerine ait küçük bir dünya kurarak güvenli alanda kalmayı tercih edebilirler. Dışarıdan bu kişileri özgüvensiz veya içe kapanık olarak değerlendirebiliriz. Kişiler de bir noktada kendilerini bu şekilde görebilirler. Bu inancın oturmasında özellikle çocukluk ve ergenlik döneminin büyük bir etkisi vardır. Kendini yetersiz, aşağılanmış veya değersiz hissettiği anlar yerleşerek bu inancı oluşturmuş olabilir. Reddedilmeyi kaygıyla bekleyen kişiler kendilerini de bir kısır döngüye almış oluyorlar. Reddedilmeyi önleyebilmek adına gerçek fikirlerini paylaşmaktan geri durabilirler, sosyal ortamlardan çekinebilirler ve özellikle yakın ilişki kurmakta zorlanabilirler.
Bazı araştırmalarda beynin, fiziksel acı ile reddedilmeye verdiği reaksiyonların benzer olduğu ve beyinde benzer noktaları uyardığı tespit edilmiştir.
Reddedilme korkusu ile nasıl başa çıkılır?
- İlk basamak gözlem olabilir. Oluşan durumun gerçek kaynağının ne olduğunu gözlemleyebiliriz.
- Öz farkındalığı arttırma çalışmaları, durumları doğru sezebilme adına oldukça yardımcı olabilir.
- Reddedilmenin bizim için ne anlama geldiğini tanımlamak bu kaygıyı da anlamak adına önemli bir basamaktır.
- Reddedilme durumlarında karşımızdaki kişinin bizim hakkımızdaki düşüncelerini tahmin etmeye çalışmak yerine bizim o kişiler hakkında ne düşündüğümüze odaklanmak da duygularımızı ve düşüncelerimizi anlamlandırmak adına önemli bir adımdır.
- Hassasiyeti oldukça yüksek ve aşmak için yaptıklarının karşılığını alamadığımızı düşündüğümüzde bu hassasiyeti tetikleyen düşünceler ve anılar ile çalışabilmek adına bir uzmandan yardım almak en iyi seçenek olacaktır.