Hızlı geçen saatlerin, günlerin, haftaların ve bazen ayların yoğunluğuyla iç sesimizi duyamayabiliyoruz. Eğer bunun farkında değilsek ve koşuşturmayı bir yaşam biçimi olarak benimsediysek kendimizle temas kurma hikayemiz, yıllarımızı bile alabiliyor. Psikolojik bir temastan bahsediyorum. Nasıl ki her gün belirli aralıklarla vücudumuzu besliyorsak; ruhumuz da fark edilmek, anlaşılmak ve beslenmek istiyor. Bu sese kulak veremediğimiz zamanlar, bir şeylerin ters gittiğini içten içe hissedebiliyoruz. O halde insanlık tarihinin en eski sanat formatlarından biri olan müziğin ruh halimiz üzerindeki etkilerine göz atalım!
Müzik dinlemenin ruh hali üzerindeki etkileri
Bireylerin ruh hali üzerindeki etkileri üzerine yapılan araştırmalar, müziğin duygusal ve psikolojik iyileştirici özelliklerine dair önemli bulgular sunmaktadır. Müziğin duygusal düzenleme üzerindeki rolü, önemli bir araştırma konusudur. Birçok çalışma, müziğin insanların duygusal deneyimlerini düzenlemelerine yardımcı olabileceğini göstermiştir. Örneğin, araştırmalar, müzik dinlemenin stres seviyelerini azaltabileceğini, kaygıyı hafifletebileceğini ve genel ruh halini iyileştirebileceğini ortaya koymuştur (Thoma et al., 2013). Müzik, endorfin ve dopamin gibi nörotransmitterlerin salınımını teşvik ederek, bireylerin kendilerini daha iyi hissetmelerine yardımcı olabilir.
Bir başka önemli bulgu ise müziğin anıların ve duyguların hatırlanmasındaki rolüdür. Birçok kişi, belirli müzik parçalarının belirli anıları veya duygusal deneyimleri canlandırabileceğini ifade etmiştir. Bu fenomen, müziğin duygusal hafıza üzerindeki etkilerine işaret eder (Janata, 2009).
Müziğin ruh hali üzerindeki fizyolojik etkileri de oldukça kapsamlıdır. Müzik, kalp atış hızını, kan basıncını ve solunum hızını etkileyebilir. Yapılan çalışmalar, rahatlatıcı müziklerin kalp atış hızını ve kan basıncını düşürebileceğini, bu sayede genel rahatlama ve iyilik hali sağladığını göstermektedir (Bradt & Dileo, 2014). Aynı zamanda, müzik terapisi uygulamalarının kronik ağrı yönetiminde de etkili olduğu bulunmuştur. Müzik dinleme, ağrı algısını azaltabilir ve iyileşme sürecini hızlandırabilir (Garcia et al., 2010)
Müzik ile ruhumuzu nasıl besleriz?
En çok ihtiyacımız olan şey, duygularımızın; onaylanması, anlaşılması ve olduğu gibi kabul edilmesi. Müzik bizi bazen en sevdiğimiz şarkı ile tam istediğimiz yerden yakalayabiliyor. Bazen de en umulmadık anda kulağımıza çalınan birkaç nota en hassas noktamıza temas edebiliyor. Bu noktada, o şarkıyı dinlemekten kaçınabiliyoruz ya da canımızı acıtsa bile görülmüş ve anlaşılmış hissettirdiği için sesini biraz daha açarak dinlemeye devam edebiliyoruz. İşte, ne zaman neye ihtiyacın olduğunu daha net anlaman ve sana en iyi geleni seçebilmen için birkaç adımda ruhunu beslemek üzere müzikle arandaki bağı derinleştirebilirsin.
Her bir şarkı içindeki her notanın her bir bireye verdiği hisler farklı olabilir. Belirli bir şekil, ifade ve teknik doğrultusunda gelişen eserler, müzik türlerini ortaya koyar. Bunlardan bazıları; klasik, pop, halk, caz, elektronik, latin, rock müzik türleridir. Bazı şarkılar bir solist ya da koro tarafından söylenirken bazıları da sadece enstrümantal olabilir. Her bir müzik türü sende farklı duygular uyandırabilir. Eğer kendinle daha fazla bağlantı kurmak istiyorsan, önemli olan seni sadece mutlu etmesi değil, sana deneyimlediğin farklı duyguları ne ölçüde yansıttığıdır. Bazen bir şarkı dinlediğinde hüzünlü ve düşünceli ama çözümlenmiş hissedebilirsin. Seni rahatsız etmediği sürece olumlu ya da olumsuz birçok farklı duygunu yaşamana yardımcı olacak müzik türlerini dinlemeyi tercih edebilirsin.